Misyon
Üç dünya turu yaptım ve üstünde doğduğum dünyayı bana ait olarak görüyorum. Oysa birileri dünyayı parsellemiş, gerçek anlamda kanlı bir savaş veya mecazi anlamda kanlı politika ile çizilmiş hayali çizgilerin insanları bölmesinin doğal olduğu masalını da hemen herkese yutturmuş.
Türk pasaportu ile 110'dan fazla BM ülkesine gitmeye kalkınca birçok engelle karşılaşıyorsunuz. Bunlar nehirler dağlar gibi doğal engeller değil, insan yapımı engeller. Benim "gezgin"liğim dünyanın nasıl politik parsellere ayrıldığını, içine doğduğumuz hayali çizginin dünya üstünde hareket alanımızı belirlediğini görmem içinmiş. “Kaç ülke gördünüz?” sorusuna Kasım 2015'te şöyle cevap vermiştim: “Yüzden fazla olmuştur ama saydığımdan değil, 15-20’de saymayı bıraktım. Yıllar sonra, ikinci dünya turumdan önce bir merak edip saydığımda 74 filandı. Ben sınırlara inanmıyorum, o nedenle gezdiğim ülke sayısı tutmuyorum. Tutanları da sevmiyorum :) Şaka bir yana, benim için sınırlardan rahatsız olmayan, onlardan nemalanmaya kalkan kişi gezgin/seyyah değildir. Yarış mı bu? İki günlüğüne New York’a gitseniz Amerika’yı gördünüz diye mi sayacaksınız? Yoksa saymayacak mısınız? Size rakamlarla bir fikir vereyim: En küçük ülke Vatikan 0,44 km2, en büyük ülke Rusya 17.100 km2. Bu iki ülkeyi nasıl aynı sepete koyarsınız? Keza Hawaii’yi ayrı olarak sayıyorsunuz diyelim. (Gezginlerin ayrı bir ülke sayım listesi var.) Onda da iki gün Honolulu’da kalmak var, tüm sekiz adayı görmek var, adalara günübirlik uğramak var, haftalarca kalmak var. Ayrıca gittiğiniz yerler arasındaki bir ülke yarın bölünür, -mesela ben Sudan’ı boydan boya geçtim. Şimdi Güney Sudan diye bir ülke var.- İki ülkeye gitmiş mi sayılıyorum yoksa ben gittiğimde öyle bir ülke var olmadığı için Güney Sudan’ı gördüm sayılmaz mı? Tüm bunların ne anlamı var? Peki ya yok olan ülkelere ne demeli? Mesela bir zamanlar Doğu Almanya vardı, SSCB vardı. Var oldukları dönemde bu yerlere gitmişseniz ne yapacaksınız? Listenizden silip sayınızı mı düşüreceksiniz? Bu haksızlık değil mi? Hem bir yerden sonra ülke sayısı tutmak zor geliyor. Düşünsenize... Bebeklerin yaşlarını ilk sene içinde ay olarak söylüyorsunuz. Büyüdükçe ay sayısı tutmak mantıksız. Ben de onun gibi yaptığım dünya turu sayısı tutuyorum artık ;)” Böyle demiştim ama şimdi, yeni bir hedefim var, o nedenle ne kadar yolum var bilmek için saydım. Eğer dünyanın tüm ülkelerine ayak basmayı becerebilirsem bu düzeni protesto etmek adına tüm pasaportlarımı yakacağım. -Yeryüzü ülkeler olarak parsellenip kendisi, anne-babası, eşi o bölgede doğmamışlara yasaklanacak veya şartlarla girdirilecek bölünmüş toprak parçaları değil, bir süre üstünde yaşanıp gezilip görülecek ve sonra altında gömülünecek, herkese ait bir toprak bütünüdür.- Misyonumuz, yani benim misyonum, dünyanın tüm ülkelerine ayak basıp pasaport yakmak. Hadi sizin de misyonunuz olsun. Yolunuz buraya düşmüşse ve fikirlerime katılıyorsanız, aileme de katılın, isminizi not bırakın. |
"Çorbada benim de tuzum olsun" diyerek maddi destek olmak isterseniz: hesap numaralarım
Tüm dünyayı kendine ait hissedip, kendini bu dünyaya ait hissetmeyenlere selam olsun! *** Tabii benim hedefim sadece sınırları kaldırma misyonu ile sınırlı değil. Günümüz politik düzeni bozuk kurulmuş, toptan tepetaklak edilmeli. İnsan yapımı kanunlar doğa kanunları gibi taşa yazılı değil, değiştirilebilirler. Nitekim, adaletsiz oldukları, işe yaramadıkları, hatta zarar verdikleri görüldüğünde değiştirilmeliler. Vatandaşlık yeniden tanımlanmalı, vergi sistemi yeni baştan yazılmalı. Adalet keza öyle! Güvenlik kavramı değişmeli. Mülkiyet ve para kavramlarımız da değişmeli. İnsanlık olarak daha çoook işimiz var, çok. Daha çoook yolumuz var, çok. |