Her şey su ile başlar
Kadın beni uyarma ihtiyacı duydu! “Bu normal bir prosedür değil, bir dahaki sefere biniş kartını yanına al.” Tüylerim diken diken oldu. Biniş kartım olmadan su satın aldığım için kabahat işlemiş bir çocuk gibi azarlanmak zorundayım yani! Birinin dediği gibi bu “ruhsatlı haydutlar”a bir tomar para bağışında bulunmaya zorlanmam, 15 sentlik bir şeye on misli para ödemek zorunda bırakılmam yetmiyormuş gibi! Kayıt etmeleri lazım.: Kim ne satın almış.
Evet, bu tür şeyler beni dehşete düşürüyor. Olanları anlattığımda birçok insanın bana “Aman ne var, ne kadar abartıyorsun” diyeceğini bilmek ise daha da dehşete düşürüyor. İnsanların bu tarz şeyleri çok doğal görüyor olmaları, tepkisizlikleri. Olay şöyle gelişti: Susamıştık. (Ama havaalanındayken susamıştık. Kabahatimiz buydu.) Su satın almak için makine yoktu etrafta. Kafamı uçuş kapımızın önündeki büfenin kasasına çevirdim. Upuzun bir sıra vardı. Tam öğle vakti olduğundan ve insanlar yiyecek ısmarladıklarından su almam asırlar sürecekti. Bunun üzerine gerideki dükkânlardan birine gitmeye karar verdim. Seri adımlarla yürüdüm, baktım ve bir yer buldum. İki şişe su aldım, kasaya yöneldim. Sırada hiç kimse yoktu. Kadın biniş kartımı istedi. Kocamla bıraktığımı ve kapının uzak olduğunu söyledim. Kadın “Peki o zaman” demedi ve dikkatini birkaç atıştırmalık satın almak için yanaşan genç bir Asyalı kıza çevirdi. Kızın biniş kartı vardı. Su için tam bozuk param olduğundan, kıza suyu benim için alabilir mi diye sordum, parasını ona verirdim. Kız pek anlamadı ama peki dedi. Buna rağmen, kasiyer benim uzattığım suları almadı ve sadece kızın işini gördü. Bekledim. Kız hesabı ödedi, ama yürüyüp gitmedi. Çantalarını yerleştiriyordu. Su satın almak için bana biniş kartını ödünç verebilir mi diye isteğimi yineledim. Verdi. İlk kasiyer beni görmezlikten ve duymazlıktan gelip bir başka müşteriye geçtiğinden diğer kasiyere uzattım. Bu kasiyer yaptı, bana su sattı. Kendi biniş kartım olmadan! Ama dediğim gibi, beni azarlayarak ve cici kızlar gibi kartımı her zaman yanımda taşımam gerektiğini tembihleyerek. Avazım çıktığı kadar “KENDİNİZE GELİN!” diye haykırmak istiyorum. |
Raflarda
Bu, içinde yaşamak zorunda bırakıldığımız sistemin yanıltmacalarının altını çizmek için yazılmış bir kitabın ilk bölümü. Birçok düşünce ve gerçek hikayeyi topladığım kitabı okumak isterseniz bu sayfadan indirebilirsiniz. İngilizce |