Editör Büdütör
Kendisine de aşağıda belirttiğim gibi benim Hürriyet'le işim bitti diyorum ama orada burada elime geliyor bir şekilde ve sadece şöyle bir göz atsam bile susamayacağım şeyler gözüme batıyor. Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Sedat Ergin'e 30 Mayıs 2016 tarihli mektubum:
Merhaba Sedat Bey, Aslında benim Hürriyet'le işim bitti diyorum, sizi de bir daha rahatsız etmek istemiyorum ama karşıma sessiz kalamayacağım şeyler çıkıyor. Geçen Türkiye'ye gelişimde biri yanımdaki sandalyede gazetenizi bırakmıştı, gündem hakkında bir parça bilgi sahibi olmak için bir göz attım. 10 Nisan tarihli pazar günkü Hürriyet'in 18. sayfasına bir göz atalım mı sizinle? “Türkiye böyle bir tarihin içinde geçerken...” Doğrusu ""İçinden geçerken" olacak elbette. “... son olayda bir hanımefendiye böylesine hareket edilmesinde...” Doğrusu "Hakaret edilmesinde" olacak elbette. “Ana muhalefet partisi ne zaman o koltuğu siyasi ve insani temsil kabiliyetine haiz birisine temsil ederse...” Doğrusu "Teslim ederse" olacak elbette. “Tarihi yarım adaya şirk koşan, o yarımadayı...” Doğrusu ikinci yazılış, yarımada. Hadi doğrusunu bilmiyorsunuz diyeceğim ama bari aynı şekilde yanlış yazın. Aynı kelimeyi iki kelime arayla farklı şekilde yazmak da marifet ister! “Aynı şeyi Zeytinburnu kuleleri içinde söylerim, diğer yapılar içinde.” Ha bakın burada iki kelime arayla aynı hata yapılmış da... Ayrı yazılması gereken -da'ları bilmeyen bir gazete olur mu? Yani hadi olur diyelim de, Hürriyet yani bu! Herhangi bir kıytırık gazete değil! Kim yazdı bu yazıyı diye baktım, sayfanın tepesinde “Editör Doğaner Gönen” yazıyor. Yani bir de editörü varmış bu sayfanın! Ben gazete okuyucusu değilim, hiçbir zaman da olmadım. Ancak elime geçerse okuyorum. Ama hiçbir gazetenin bir sayfasında bu kadar çok bariz temel hataya rast gelmedim bu yaşıma kadar. Üstelik sayfada, bahsettiklerimin dışında hatalar da var. Ama hadi onlar konuşan kişinin hataları, siz de onları düzeltmediniz diyelim. Yukarıda saydığım hatalarınsa yapılmaması gerekir. Gerçekten... Yoksa editörlere neden para ödüyorsunuz? Hürriyet Seyahat editörüne profesyonel olmasa dahi maaş ödüyorsunuz ama hadi o haber gazetesi değil, reklam gazetesi dedim, yukarıda yazdığım hatalar kabul edilebilir mi sizce? Benim için bir okur olarak affedilemez hatalar. O cümleleri birkaç kez okumam gerekti ne söylendiğini anlayabilmek için. Ayıp ve okura saygısızlık olarak değerlendiriyorum bunu. Başında Robert Kolej mezunu çok saygın birinin olması da dokunuyor, üzgünüm. Bunları kendimce gazetenize bir katkım olur diye zahmet edip yazdım, özen ve zaman gerektiriyor yazı. Belli ki para ödenen kişiler kanımca göstermeleri gereken özeni göstermiyorlar, benim harcadığım zamanın takdir edilmesini umarım. Ama daha önce belirttiğim gibi ben gazetecilik hakkında hiçbir şey bilmiyorum, sürçülisan ettimse tekrar affola. İyi günler iyi çalışmalar. g Not: Benim yaptıklarım, söylediklerim de hiç ilginç değil. Türk medyası olarak beni görmezden gelmeye devam edin. Serkan Ocak'a, Serhan Yedig'e ve Ayşe Arman'a da selamlarımı iletin lütfen. |