Bana Yılmaz Özdil Demeyin- 1 Bana Yılmaz Özdil Demeyin- 2 Bana Yılmaz Özdil Demeyin- 3 Bana Yılmaz Özdil Demeyin- 4 Bana Yılmaz Özdil Demeyin- 5 Bana Yozdil demeyin deyip durdum ve artık cidden okumak istemediğimi söyledim ama açıkçası insanların bir kazaya bakmaları, kötü haberin bir çekiciliği olduğu gibi kepaze gazeteciliğin de bir çekiciliği var ve şimdi kimse göndermese de ben bu adam ne saçmalamış yine diye açıp okuma ihtiyacı duyuyorum. Yani karşısına aklı başında bir cevap yazma gereği var çünkü. Üstün Zeka Abidesi (!) Yozdil, ki daha önce belirtmiştim, şahsen hiç hoşlanmam kişilerin öz hakları, temel kişiliklerine saldırı gibi nitelenecek aşağılayıcı kelimeler kullanmayı hiç doğru bulmam ve yapmam ama Yozdil için ayrıcalık tanıdım çünkü kendi yapıyor, onun temel özelliği bir nevi bu tarz. Kendi üstün zeka örneği sergileyerek Erdoğan'dan "Asrın liderimiz" diye bahsedip duruyor. Ayıp yaaa... Kendin kişilerle bu şekilde alay ediyorsan seninle yapılmasına da sus. Veya sürekli "Akp" diye küçük harflerle yazması. Aşağılamak. Ve adice bir saldırı benim gözümde. Yozdil'in asıl üstün zeka parıltısı örneklerine gelecek olursak... 2 Nisan tarihli "Koronavirüsü mü daha tehlikeli, senden-benden virüsü mü?" yazısına bakalım. Süper zeka parıltılı Yozdil belediye yönetiminin iktidar partisinde kalmasını isteyen itfaiyecinin yangın olduğunda CHP'lileri kurtarmayacağı çıkarımında bulunmuş, çünkü tabii, bir itfaiyecinin çalıştığı belediyenin belli bir partide kalmasını istemesi için bir sebebi olamaz ve böyle diyorsa, bir parti tutuyor ve bunu ifade ediyorsa yangında diğer partilileri ölüme terk edeceği anlamına gelir (!) Gerçekten... Diyecek söz bulamıyorum. Yani elbette o itfaiyeci kötü, ayrımcı bir insan olabilir, ama bir parti adına eylem yaptı diye böyle bir çıkarımda bulunamazsınız Yozdil gibi. Yozdil aynı çarpık mantığı mezarlıklar müdürlüğünde görevli bir imam ve parklar bahçeler müdürlüğünde görevli bahçıvan için de kuruyor. Yok böyle bir saçmalık! İnsanlara, hiç olmayacak alakasız niyetler atfediyor kafasından, sonra da aklı sıra dalga geçiyor. Aman da parktaki gül cumhur ittifakına başka millet ittifakına başka mı kokarmış??? Ne alaka yahu?? Ne alaka?? Aman da çınar gölgesinin Türk'ü Kürt'ü Alevisi Sünnisi mi olurmuş? Olmaz tabii. Olur diyen mi oldu?? Aman da salıncaktaki kaydıraktaki tahtırevallideki bebişlere hangi partiye gönül verdiklerini mi soracakmışız. Aman da gasilhaneye girerken parti mi sorulacakmış. Aman da iktidara oy vermeyenlere mezar yeri verilmeyecek miymiş? İmamın siyasi görüşüne uymayan cenaze ortada mı kalacakmış? Soruyor bunları Yozdil. Ardından da diyor ki "Böyle bir ayrım yapılmayacaksa... Belediyeyi hangi partinin yöneteceğinden imama ne birader." Şimdi... Eğer şapşal Yozdil gerçek gazeteci olsa, adam gibi gazeteci olsa bütün bunları kafasından uydurup sanki bize doğruymuş gibi empoze edeceğine gidip o imamı bulur, belediyeyi hangi partinin yönetmesinin onun için neden önemli olduğunu kendisine sorar ve cevabı ondan aldıktan sonra bize rapor ederdi. Gazeteci dediğin bunu yapmalı. Yozdil gazeteci değil, senaryo yazarı resmen! İktidara karşı senaryo yazma görevini üstlenmiş; ha, senaryo yazıyor diye baktığınızda eh, başarılı saysanız bir şey demem ama gazeteci yerine koymuyor musunuz bu adamı, onu kaldıramıyorum kardeşim. Mantık Özürlü İşte bu, Yozdil'in çarpık mantığına en güzel örnek! İki söylediği de doğru ama bunlar birbirinden bağımsızlar. Tabii Özdil'in, pardon Yozdil'in iki söylediği de doğru olmuyor her zaman ya neyse... Önemli nokta şu: Eğer Yozdil ""Herkesin korona testi pozitif çıkabilir, ayıp değil suç değil günah değil," diye başlamışsa ve konuyu ahlak testi ile ilişkilendirecekse bu argümanın devamının "Ama ahlaken pozitif çıkması ayıp suç günah" diye gelmesi lazım!! Tabii Yozdil'in demek istediği bu değil. Eğer konuyu insanın ahlaken negatif çıkmasına bağlamak istiyorsa ve koronavirüs ile karşıtlık oluşturacaksa söylemesi gereken: "İnsanın koronavirüs testinin negatif çıkması harika bir şey, ama ahlaken negatif çıkması çok fena." Şimdi bu cümle mantıken doğru. Yani mantıklı. Yozdil'in her yazdığı yanlış olmayabilir. Yani söylediklerinde doğruluk payı olabilir. Ama mantığı, sebep-sonuç ilişkileri özürlü olunca cidden akla zarar. Sebep-Sonuç Özürlü İşte yine yapmış: Sebep-sonuç ilişkisi kurma, mantık yoksunu Yozdil! Sağlık bakanı bizzat açıklamışsa, en çok pozitif Samsun'da ise bu, "bir profesörün" canlı yayındaki iddiasının doğruluğunu kanıtlar mı??? Yani cidden salak Yozdil. Mantık dersi almış mı okulda, almışsa nasıl geçmiş merak ettim doğrusu. Karnesini görmek isterdim. Ha, eğer mantıktan yüksek bir not almışsa da gidip öğretmenini bulup sorgulamak lazım. Belli ki çok başarısız bir öğretmenmiş. Veya Yozdil öyle kepaze ki öğretmenin yapabileceği bir şey yokmuş. "Karadeniz'de en çok pozitif Samsun'da"... "Demek ki büyük bir alışveriş merkezinde çok işlek bir hamburgercide çalışan süper bulaştırıcıdan olmuş." Yozdil'in iddiası bu! Yahu salak mısın? Yani tescilli salaksın artık bariz, (veya dedikleri gibi ahlaksız biri ve kasten yapıyor) ama bu Samsun'da en çok pozitif çıkmasının başka bir sebebi olamaz mı?? Yani söylediği doğru da olabilir Yozdil'in, evet, belki büyük bir alışveriş merkezinde çok işlek bir hamburgercide çalışan kişi süper bulaştırıcılık yapmış olabilir. Ama tersi doğru değil. Ve Yozdil bu doğru imiş gibi yaptığında bütün sistemi çöküyor. Yozdil, farazi bir teorinin kesin doğruluğunu iddia ettikten sonra "O süper bulaştırıcı da nereden kapmış? Umreden gelen dedesinden kapmış" diyor. Eh, Umre konusunda hata yapıldığını biliyoruz. Yozdil demeye getiriyor ki "Bak işte Umre yüzünden korona Samsun'da en pozitif." Bu tabii ki hükümetin oluyor, kişisel hata filan değil, yönetimden kaynaklanıyor. Erdoğan'a saldırma bahanesi. Ayyyh, ruhum sıkılıyor Yozdil okudukça. Bir daha da okursam ne olayım! Ha, eğer bir gazete/portal bana para versin ben de her gün Yozdil'in yazılarını okuyup ertesi gün yazısındaki çarpık mantıkları listeleyen bir yazı yazayım, bakın o güzel olurdu. Hem belki Yozdil de yazılarımı okursa biraz mantığını düzeltebilirdi. Ha, Yozdil'e mantık öğretemesem de başka birilerine faydam dokunabilirdi. Onun çarpık mantığını sergileyip ifşa etmek vatana millete hizmet sonuçta. *** Yozdil'le aynı gazetede köşe yazarlarına bir bakayım dedim. Şimdi mesela Soner Yalçın çok düzgün yazmış Panik İmparatorluğu diye. Çok haklı. Dedim ya Soner Yalçın çok haklı. Olmaz. Kimse paylaşımları nedeni ile sorgulanmamalı.
Öte yandan, açıkçası ben Erdoğan'ı biraz anlıyorum. Çünkü Yozdil tarzında çok insan var ve direkt onu hedef alarak saldırıyorlar, acımasızca saldırıyorlar, algı çarpıtıyorlar. İnsanları da güruh halinde etkileyip bir kişiye karşı kışkırttığınızda bununla baş edebilmek çok zor. Gerçekten zor. Aynen Yozdil'in bahsettiği gibi. Yani o Erdoğan için kullanıyor, ben Yozdil için geçerli olduğunu düşünüyorum. Adam, adam dediğim Yozdil, koronavirüs gibi. Mantık çarpıklığını herkese bulaştırıyor. Yani bir de basit yazıyor, kitlelere hitap ediyor, eh çoğu insan cahil (Hoş, okumuş olanlar dahi cahil. Sorgulama kapasitesinden yoksunlar ve ideolojinin ardından gidiyorlar. Yozdil partizanlık yapıyor, insanlar da bunu takip ediyor.) Tehlikeli. Gerçekten çok tehlikeli Yozdil bu açıdan. Yalçın "Üç cümle yazdılar diye bu derece şiddet göstermek niye?" diye sormuş. Eh, o çok üç cümle yazdılar diye değil. Cidden insanların, herkesin ağzından çıkan söze çok dikkat etmesi gerek, yalan-yanlış şeyler söylememeye özen göstermek gerek. O nedenle burada en temel kavramım sözcüklerinin ahlakının bozulmaması, sözcüklerin temiz tutulması. Eğer bunu başarabilsek çok daha iyi bir dünyada yaşama şansımız olurdu. Fakat ne oluyor? Birileri kirli sözcükler kullanıyor, birileri de güç kendilerinde diye bu kirli sözcüklere karşı "aşırı" şiddet kullanıyor. Yani burada "aşırı"yı vurguladım çünkü bir derece tepki olması lazım. Tabii asıl tepkinin toplumdan bireysel olarak gelmesi lazım, otoriteden kaba kuvvetle değil. Ama dünyanın düzeni böyle ve gücü elinde tutan bunu kullanıyor. Ha, gün olur devran döner, bu sefer güç diğer tarafın elinde olur; o zaman da muhtemelen aynı şikayet ettikleri şeyi onlar yapar. Çünkü insan genelde kendine bakmayı bilmez. Başkalarının günahları önündedir, kendi günahları arkasında. Görmez. Zor zanaat mirim, insanlarla dolu bir toplumda yaşamak zor zanaat. Yozdil Yazıları Uyarı Notu
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
|