Türkiye birkaç seneden beri yaz-kış saati uygulamasını kaldırdı. Ona bile "Yandaşlarına para kazandırmak için yaptılar" diyor Tayyip düşmanları. Yani yandaşlarına para kazandırıyor olabilirler elbette, gayet doğal. Doğru olmasa da doğal. Ama bu “şu nedenle yaptılar” mantığı çarpık. Bu uygulama sonucu elektrik tüketiminin artması ile yandaşların daha çok para kazanması ancak sonuç olabilir, sebep değil.
Sebep-sonuç ilişkisini doğru kurmak lazım hayatta her şeyde. Yani bir davranış bir şeye yol açabilir, ama bu demek değildir ki "Bu sonucu elde etmek için yapıyorlar." Üstelik, saat değişikliği durduğunda elektrik tüketiminin arttığı bile şüpheli. Arkadaş “elektrik tüketimi arttı” diyor, bir diğeri azaldığını söylüyor. Hangisine inanacağız? Açıkçası her ikisi de objektif veri değil. Bir sürü etken var bir seneden bir seneye tüketimin değişiminde etkili olabilecek. Burada düzenli saat farkı uygulansa bile eminim faturalarıma baktığımda mutlaka seneden seneye değişiklikler olacaktır. Ama ölçüm yapmama, test etmeme gerek yok, bu kış saatine geçiş benim kişisel hanemde fazla tüketime yol açıyor, çünkü benim hayat düzenim yazın da kışın da aynı. Bana zarar veriyor bu değişiklik, sabahın köründe kalkmadığım ama akşam oturduğum için benim şahsi elektrik masrafım artıyor. Kışın yapılan saat değişikliği ile sabah bir saat fazla aydınlık kazanmıyorum ben; benim kalkış saatimde zaten hava aydınlık, ama akşam erkenden karanlık olunca bir saat gün ışığı kaybediyorum, bu da bir saat fazla elektrik tüketimi demek benim için. Ha, buradaki saat değişikliği sabahın köründe 6'da kalkıp yola düşenler için iyi tabii. Onlar güne erken başlayıp sonra 3-4 gibi eve dönüyorlar. 6'da yemek yiyip 9 olmadan yataktalar. EyvAllah. Ama bizim düzenimiz öyle değil. Biz çiftçi değiliz, kivi toplamıyoruz. Ne okul saatleri, ne kocamın iş saatleri böyle işlemiyor. Artı, artık lambaların olduğu ve gece oturduğumuz bir zamanda yaşıyoruz. Bir sürü kişi ve kurum, bu saat değişikliği uygulamasının geçmiş dönemler için geçerli olduğunu, artık tüketimin değişmeyeceğini, akıllı ampüllerin zaten az tükettiğini söylüyor. Açıkçası ben buna inanmayı tercih ediyorum, benim aklıma daha yatıyor. Elektrik masrafımın artması dışında karanlıkta okuldan dönmek ve karanlık çöktükten kaç saat sonra yemek yiyip yatmak da cabası. Saat değişikliğinin vücut düzenimizi etkilemesi cabası. Bu değişim bana hiç uymuyor, senede iki kere düzenimi bozmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Nitekim AB'de yapılan ankette de büyük çoğunluk benim gibi düşündüğünü belirtmiş, o nedenle AB de artık bu uygulamanın kaldırılması kararı almış. AB'nin de aynı yönde karar almış olması benim gözümde aklın yolunun bir olduğunun göstergesi. Tabii onlar arkadan gelmiş olacaklar, Türkiye daha önceden doğru yolu seçmiş. Ama tabii aklın yolu o kadar da bir değil, herkesin düşüncesi farklı. AB'de karar çıkmasına rağmen İtalya yine eskisi gibi devam edeceğini söylemiş, uyuz oldum. AB kararı şu: “Her ülke kendi karar versin, yaz saatinde mi kalacak yasal saatte mi diye... İki sene içinde uygulamaya konacak.” Ben “Neden iki sene içinde?” diye isyan ediyorum tabii. Neden hemen şimdi yapmıyorlar? Vardır tabii onun aman da bilmem ne kararlar geçirmesi vs gibi abuk bürokratik sebepleri. Artı, benim gözümde yaz saatinde kalınmalı, Türkiye’de olduğu gibi; eğer gidip yasal saatte kalırlarsa yine çok memnun olmayacağım kendi adıma. Yaz saati istememin de iki temel sebebi var. Yani gidip aman da TR hayranlığı filan değil. Benim mantığım şu: Bizim okul-iş saatlerimiz belli. Sabah kaçta kalkıp kaçta döneceğimiz belli. Maalesef eski zamanlardaki gibi güneşe göre değişmiyor. Ama her zaman güneşle olmasa da erken kalkıp erken yatmanın daha sağlıklı olduğuna inanmışımdır. Velakin, hayat düzenim bunu pek mümkün kılmıyor. Eşim saat 19:30'da işten dönüyorsa, ben ne zaman yemek yiyeceğim de biraz sindireceğim, kocamı görüp iki çift laf edeceğim, bulaşıkları yıkayıp yatacağım? Dolayısıyla, benim düzenimde yaz saatinin kalması demek en azından bir saat erken kalkıp yatmam demek. Kâr kârdır. Kısaca, bence Türkiye'nin uygulaması en akıllıcası. Fakat Tayyip karşıtlığı o kadar derin ki, çocukları olmayanlar bile “Çocuklar karanlıkta okula gidiyor” diye söylemi benimsemiş, papağan gibi tekrarlayarak şikayet korosuna katılıyorlar, maksat karşı çıkmak. Yahu... Çocukların karanlıkta okula gitmesinin kabahati saatlerin değişmemesi değil, kışın gün ışığı saatlerinin az olması. Bana sorarsanız da kızım sabah karanlıkta okula gitmiyor ama akşam karanlıkta okuldan dönüyor. Saat 4:30-5:00'da okuldan alıyorsun, 15-20 dakikalığına bir markete uğradın mı oldu sana karanlık. Saat 17:15'te hava kararıyor. Göz gözü görmüyor, yani ciddi karanlık. “Yanlış” dedi arkadaş. “Burada çocuklar sabah okula gidiyor ama akşam dönmüyor. Saat 15:00 gibi okulların çoğu dağılıyor.” Olabilir tabii. Orada durumu bilmiyorum, ben kendi adıma konuşuyorum. “Ayrıca elektrik sarfiyatı arttı. Zaten amaç elektrik üretimi işini verdikleri yandaşlara daha çok para kazandırmak,” suçlaması bu noktada geldi. "Peki AB de mi yandaşlarına para kazandırmak için böyle bir karar aldı?" diye sordum. Sizi kişisel olarak nasıl etkiliyor bilemiyorum. Sizin için belki böylesi daha işinize geliyordur, saat değişimini tercih ediyorsunuzdur; olabilir. Bu iki tarafın da kötü/yanlış olduğunu göstermiyor. Sadece farklı ihtiyaçlara sahip olduğumuzu gösteriyor. Ve herkes de kendi ihtiyacını karşılamak istiyor doğal olarak. Herkesi memnun etmek mümkün değil. Öte yandan, “yandaşlarına para kazandırmak için yaptılar” bakışı beni çok rahatsız ediyor. Onlar da benim gibi günah keçisi olmuşlar diye bakıyorum. Haksız eleştiri geliyor bana. Ha, o arada yandaşlarına para kazandırıyor olabilirler tabii ama kimin neyi ne için yaptığını bu şekilde kesinlikle iddia etmek çok rahatsız edici. Dedim ya, alınganlığım kişisel. Bana da benzer suçlamalar atıldı, “Aman sen bunun için yaptın/yapıyorsun” diye. Hiç ama hiç alakasız suçlamalar. Kızımın üstüne yemin ettim, halen diretti iddialarında insanlar. Sanki birinin içini onlar bilecekler, Tanrı sanıyorlar kendilerini. Deyin... “Yandaşlarına para kazandırıyorlar.” Amennah! (Yani amennah değil aslında. Çünkü bu iddia bile tartışmalı; somut-net-kesin bir gerçek değil. Öyle olduğunu varsaysak dahi... Kazandıracaklar tabii. Oyunun kuralı bu. Başkası olsa da aynısını yapacak.) Ama “Yandaşlarına para kazandırmak için saat değişimi uygulamasından vazgeçtiler” demeyin. Demeyin n'olur. Gerçekten, samimi olarak, bu yaz/kış saati uygulamasının iyi olmadığını düşünenler var. Buna inanmak o kadar zor mu?? Yaz Saati-Kış Saati, En Güzeli Akıl Saati...
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
|