Kanunlara, Sözleşmelere ve Uluslararası Kurallara Uymayan İki Büyük Şirket: THY ve İş Bankası10/11/2019 Büyük ve saygın kurumların dahi yasa dışı işlem yaparak müşterilerini nasıl çiğnediklerine ve haksız kazanç elde ettiklerine dair ibretlik bir vaka. Yüzsüzlükleri, hem suçlu hem güçlü olmaları da cabası. Özet: 26.5.2018 tarihinde Türk Hava Yollarının web sitesinden Roma-Buenos Aires gidiş-dönüş bileti aldım. İş Bankası tarafından telefonuma gönderilen şifrede açıkça görüleceği gibi bu işlem 2176 Euro idi. Yurt dışında yaşadığımdan İş Bankası ile sözleşmem yabancı para biriminde kart harcamalarımın Euro olarak ödenmesi şeklinde. Ancak söz konusu bu işlem ekstreme 12.060 TL olarak yansıtılmış. Haziran başında, daha ekstrem dahi kesilmeden durumu fark ederek Türkiye İş Bankasına itirazda bulundum. “Üye iş yerinin Türk menşeili olması durumunda, Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu kapsamında işlem tutarları, kartın döviz hesap özeti tercihi olsa dahi TL olarak borç kaydedilmektedir,” dediler. O dönemde Euro-TL oynuyordu ve böyle bir döviz oranından çevrim yapılacağını bilseydim bu işleme asla onay vermezdim. “Müşteri olarak onay vermediğimiz bir rakamın bize empoze edilmesi kabul edilemez” dedim ama koskoca saygın İş Bankasının yasa dışı işlem yapacağına hiç ihtimal vermediğimden durum çok canımı sıksa da mecburen kabul ettim. 2018 sonunda başka bir şey başıma geldi. Cezayir'e gidecektim, 30 Ekim'de Booking sitesinden bir Samir Otelden rezervasyonu yaptım. İşlem Dinar cinsinden. 10.200 DZD. Sonra, yine benzer bir olay yaşandı. Bir de baktım ki ekstremde tuhaf bir işlem var. El Comparador diye İspanya'daki bir yerden 78 Euro tahsil edilmiş. İyi de, ben böyle bir işlem yapmadım. Kuşkulandığım bir tek yer vardı, o da Booking. Rezervasyon iptal edilemez olduğu için benden hemen tahsil etme hakları vardı. Çok az otel yapıyor bunu, tarihi gelmeden, hatta iptal edilebilir dahi olsa hemen tahsil etmeye kalkanlar var. Yine de, hoş bir ticari ahlak değil. Gerçi tabii işlem yapan yerin adı da tutmuyordu. Yine de, otel ücreti aşağı-yukarı 73-75 Euroya denk geldiğinden onun olma ihtimali yüksek. Neyse, hemen Booking'e yazdım sordum. Booking dedi ki “Bu işlem İspanya'dan yapılmış.” E iyi de ben de aynen onu diyorum zaten! Nitekim, haklıymışım, doğru tahminmiş. Cezayir'deki Samir Otel İspanya'daki bir acenta ile anlaşmış, İspanyol acenta onların adına parayı müşterilerin kredi kartından tahsil ediyor, sonra da kendine komisyon keserek posta yolu ile Cezayir'e gönderiyormuş. Olayın detayları burada lazım değil, İngilizce olarak Scandal At Booking'de bulabilirsiniz. İşlemin etik ve doğru olmadığını biliyorum. Dolandırıcılık demeseniz de sahtecilik ve yanlış. Artı, yasa dışı. Bu nedenle yine kartımın bağlı olduğu İş Bankasına 6 Aralık 2018 tarihinde harcama itirazında bulundum. 14 Ocak 2019 tarihinde 78 Euronun tamamı kartıma iade edildi. Burada önemli nokta ve konu ile alakası şu: Bu para, hizmeti almış olmama rağmen iade edildi. Çünkü uluslararası kuruluşların kuralları müşterinin onayı dışında herhangi bir işlemi kabul etmiyor, geçersiz sayıyor. Uluslararası kurallar “Yapılan yanlış döviz çevriminden artan miktar iade edilir” demiyor, işlem iptal edilerek tahsil edilen miktarın tamamı iade ediliyor. Ticarette söylenilen ve anlaşılan rakam keyfi olarak başka bir kura çevrilemez. “Incorrect currency” full chargeback gerektiriyor. Bu olay üstüne, İş Bankasının dediği gibi THY adına bu döviz çevirme işlemini yapmaya hakkı olmadığından şüphelendim ve 20 Şubat 2019'da bankaya harcama itirazında bulundum. “Kartıma, bana haber dahi verilmeden, hiçbir uyarı yapılmadan, onay verdiğim işlemden başka bir ücret yansıtılması kabul edilemez,” dedim. Ancak kullandığım bir hizmetin parasını ödememek de doğru gelmediğinden sadece zararımın karşılanmasını talep ettim. TL param olmadığı için döviz bozdurmuş ve borç almıştım, bu işlem benim başımı ağrıtmanın dışında çok zararıma olmuştu. Hele de, eğer THY işlemi TL olarak yapmış olsa kartıma taksit uygulayacağından ve de 2018 yaz aylarında TL çok değer kaybettiğinden, kur farkından kazanmam gerekirken o değeri ben de kaybetmiş oldum. Yaklaşık % 30 gibi bir zararım olmuştu. ![]() Pegasus ucuz hava yolu diye küçümseniyor ve iyi işlemediği iddia ediliyor değil mi? Bakın koskoca saygın bayrak temsilcisi kanunlara aykırı işlem yaparken aynı günlerde uçak bileti satın aldığım Pegasus ne kadar da güzel bana TL vermiş ve taksit yapmış! Türk Hava Yolları yönetimi utanmalı kendinden. UTANÇLARINDAN YERİN DİBİNE GİRMELİ! Kaçamak Cevap İki hafta geçti cevap gelmedi. Sonunda aynı daha önce verdikleri cevabı tekrarladılar. Dedim ki “Türk Parası Kıymetini Koruma Kanununa baktım; anladığım kadarıyla bir Türk iş yerinin Türk kredi kartından yabancı döviz tahsil etme hakkı yok, yani yasaya aykırı işlem yapmış olan Türk Hava Yolları. Durum böyle ise, yasaya aykırı işlemin reddi gerekir. (....) Ve asıl bilmek istediğim... Bana haber dahi verilmeden, hiçbir uyarı yapılmadan, onay verdiğim işlemden başka bir ücret yansıtılmasını, veya diğer bir deyişle, ONAY VERMEDİĞİM bir işlem için kart sahibinden, yani benden ücret tahsil edilmesini uluslararası kuruşların kuralları izin veriyor mu?” On gün sonra ne cevap geldi sanırsınız? “Sayın Zeynep Gülin DeVincentiis, Yayınlanan tebliğ ile değişen kurallar kapsamında havayolu firmaları için bir istisna getirilmiş, bu değişiklik ile bilet tutarlarının kartların döviz hesap özetlerine de borç kaydedilmesine yasal olarak olanak sağlanmıştır. Bu değişiklik için teknik çalışmalar yürütülmekte olup en kısa sürede devreye alınması planlanmaktadır. Bilgilerinize sunarız.” Hoppalaaa! Havayollarına istisna getirilmiş olması beni ne ilgilendiriyor, konumuzla ne alaka? Ben bana yaptıkları işlemin yasallığına dair bilgi istiyorum. Bu cevaptan yine bariz ki... Atlatılmaya çalışılıyorum. Burada yanlış yapılan, kanunlara ve sözleşmemize aykırı bir işlem var. Ve belli ki İş Bankası bunu kabul etmek yerine geçiştirmeye, beni uyutmaya çalışıyor. Birileri sizin son derece meşru sorularınıza cevap vermeyip başka bir şeyden bahsederse anlayın ki cevap veremediğinden, cevap verememesi de haksız olduğundan. Çok önemli bir insan psikolojisi dersidir bu hayatta. “Yine bilgi için teşekkür ederim de... Asıl sorularıma, yani bilmek istediklerime cevap alamadım ben. Bahis konusu mevcut işlem için geçerli kanun maddesi nedir, tam olarak ne diyor bu kanunda? Madem kanuna göre Türk işyerleri Türk kredi kartlarına Euro işlem yapamıyor, THY'nin yaptığı bu işlem neden reddedilmedi de TL'ye çevrilerek yansıtıldı? Ayrıca, bu TL'ye çevirme işlemini kim yaptı? Artı, uluslararası kart kuruluşları kurallarını nereden bulabilirim? Sorularıma direkt cevap verebilirseniz lütfen... sevinirim,” dedim. İki Taraflı Hata Bir hafta geçti, bir telefon. Öğrendim ki İş Bankası bütün THY tahsilatlarını yapıyormuş. THY ile anlaşmaları öyleymiş. THY'nin yaptığı bu işlem yanlış, yani kanuna aykırı olunca da düzeltmişler, kanuna uygun hale getirmişler. Ali Beye kanunun ne dediğini sordum. “Türk menşeili iş yerleri döviz cinsinden işlem yapamaz,” dedi. Durum netti. “İki tarafta da hata var aslında,” dedi Ali Bey. Yani kanuna aykırı işlem yaparak ilk hatayı yapan THY, ardından bu kanuna aykırı işlemi yine kanunsuz olarak ve sözleşmemize aykırı bir şekilde kanuna uydurmaya çalışarak ikinci hatayı yapan da İş Bankası. Konuşma sonunda Ali Bey “Dört bin TL'nin mi iadesini istiyorsunuz şimdi?” diye sordu. “Bu durumda işlemin tamamının iadesini istiyorum,” dedim. Çünkü doğrusu bu. Durumun Ali Beyin hiç hoşuna gitmediği belliydi. “Peki, THY ile konuşup size geri döneyim,” dedi. Ben de “Peki” dedim. Aslında THY ile niye konuşacak? Yapılan işlem yasaya aykırı, iade edilir, bu kadar basit. Ancak bu hatayı devam ettiren de İş Bankası olduğu için ve ortak çalıştıkları için konuşmak istemesini de anlayışla karşıladım. Ve fakat... Bekle bekle, cevap yok. Bir hafta geçti cevap yok, on gün geçti halen cevap yok. Sonunda birkaç kez yazıp sildim, yazıp sildim ve 15 Nisan'da aşağıdaki e-postayı gönderdim. “Merhabalar, Ben sabırla sizden cevap bekledim ama bir aydan fazla olmuş size konuyu ileteli; beni arayıp THY ile konuşup geri döneceğinizi söylediğinizin üstünden de on gün geçti, durum nedir lütfen bilgilendirirseniz sevinirim. Yanılıyorsam düzeltin tabii yine. Sonuçta olay şu: THY yasalara aykırı işlem yapmış. Dolayısıyla bu ücretin tarafıma iade edilmesi gerekliliği açık değil mi? Neden bu kadar oyalanılıyor? Anlıyorum, sizin de bu işlemi onaylamak ve yasalara uygun hale getirmek yerine en başta reddetmeniz gerekiyordu. “İki tarafta da hata var” dediğinizde kast ettiğiniz buydu. Yine anlıyorum, THY büyük müşteri ve tatsız bir durum olmuş. Ancak bunun sorumluluğu da tamamen THY'ye ait. Bu kanun çıktığı anda THY'nin programını güncelleyerek Türk kredi kart numarası girildiğinde dövizle işleme izin vermeyip TL tahsil etmesi gerekiyordu. Bir kredi kartının hangi ülkeye ait olduğu girilen numaralardan kolayca tespit edilebiliyor ve birçok büyük firma bunu yapıyor; atla deve değil yani. Eğer işlemi onayladığınız için sizin de bu durumda payınız olduğundan sorumluluk hissediyorsanız onu THY ile aranızda halledersiniz. Lütfen bu paranın hesabıma bir an evvel iade edilmesini ve benim için bu konunun kapanmasını rica ediyorum. Teşekkürler.” Ahlaksız Teklif Dört gün sonra 19 Nisan'da bir telefon daha. Bu sefer Devrim Bey. Efendim benden bu işlemden nasıl kaybım olduğunu anlamak için aramış. Bana TL'yi iade edip Euro tahsil edecekmiş. “Nasıl yapacaksınız?” diye sordum. Hangi hakla? Gayet terbiyesizce “Ben istersem yaparım” dedi. Orman kanunları ile yönetiliyorlar ya zaten açıkça! Çok canım sıkılmıştı böyle bir öneriye ve kabadayıca tavra. Çünkü TL'nin Euro karşısında iyice değer kaybettiği bu noktada bana ciddi kazık demekti bu. Artı, İş Bankasının eğer böyle bir hakkı varsa “Şu kanuna veya sözleşmedeki şu kurala göre yapabilirim” demesi gerekirdi. “Ben istersem yaparım” ne demek?! Ne demek yani? Artı, madem yapabiliyorlardı, neden ilk başta itiraz ettiğimde yapmamışlardı bunu da benim başıma bunca dert açmışlardı? Artık iyice gerilmiştim. İki gün sonra oturdum yine bir e-posta yazdım tabii İş Bankası Müşteri Hizmetlerine: “İşlem tarihinde geçerli kanuna göre THY'nin Türk kredi kartına Euro işlem yapma HAKKI YOK! Yani THY'nin yaptığı işlem YASALARA AYKIRIDIR. Ve dahi YASALARA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDEDİLMESİ GEREKİR. Ne var ki, bankanız bu işlemi reddetmek yerine yasaya uygun hale getirmek için Türk Lirasına çevirerek bana 12,060.55 TL şeklinde yansıtmıştır. 1) Yukarıda belirttiğim gibi, yasalara aykırı işlemler REDDEDİLİR; 2) Bankanız tarafından yapılan bu işlem sizin benimle sözleşmenize aykırıdr. Çünkü sizinle sözleşmemiz tüm yabancı para harcamalarımın kartıma Euro olarak yansıtılması şeklindedir. 21 Şubat tarihinde bu işleme chargeback talebinde bulundum. Üstünden iki ay geçmiş olmasına rağmen YASALARA AYKIRI bu işlemin iadesi halen yapılmamıştır. İlk itiraz talebimde sadece zararımın karşılanmasını talep etmiştim, ancak THY YASAYA AYKIRI İŞLEM YAPMIŞ. Bu durumda tahsil edilen ücretin tamamının hesabıma geri iadesi gerekmektedir. Bu iadenin bir an evvel yapılmasını rica ederim.” Ardından bir tane daha. “Sorumu tekrarlıyorum ve direkt cevap istiyorum lütfen: THY yasaya aykırı işlem yapmış. Yasalara aykırı yapılan işlemlerin reddi gerekmez mi? Dolayısıyla benden tahsil edilen ücretin tarafıma iade edilmesi gerekliliği açık değil mi?” Cevap olarak ne aldım? Devrim Beyin teklifini yazılı olarak yineliyorlardı. Ahlaksız teklif! Neden ahlaksız dedim bu teklife? Çünkü bu teklif, benim cebimden 430 Euro daha ç/almaları anlamına geliyor! Olayın üstünden bir sene geçmiş, Euro neredeyse 7 TL'yi bulmuş, şimdi bana benden tahsil ettikleri TL'yi iade ederek Euro tahsil etmeyi öneriyorlar! Hiçbir aklı başında insanın kabul etmeyeceği böyle bir teklifi yapma yüzsüzlükleri akıl alır gibi değil! Önce öfke duydum “Bunlar beni salak yerine koyuyorlar!” diye. Sonra güldüm, çünkü abesti bana seçenek diye sundukları: “TL olarak ekstrenize yansıtılan tutarın iade ederek Euro tutarın yansıtılması”- Tercüme ediyorum: “Biz size bugün karşılığı 1746 Euro olan TL verelim, sizden 2176 Euro alalım. Hani hesap yapmayı bilmiyorsunuzdur belki, bir an salaklığınıza gelir de kabul edersiniz, biz de bu sayede sizden 430 Euro daha ç/almış oluruz.” Ben de “Evet evet, tabii lütfen,” diyeceğim. Derdim aslında ama ciddiye alıp bir de yazılı izin vermişim diye iddia ederler diye yapmadım tabii. “Yapmayın lütfen, yapmayın. Müşterilerinize bu şekilde hakaret etmeyin. Hele de haklı müşterilerinize hiç etmeyin,” diye söylendim onlara. Ardından acıdım ve üzüldüm; dünyanın haline üzüldüm. Koskoca Türk Hava Yolları, koskoca Türkiye İş Bankası. Yanlış yaptığını biliyor, yine de bedelini ödemek istemiyor, paraya tutunuyor. Yuvarlak, kaçamak sözlerle yaptığı yanlışı örtbas etmeye çalışıyor. Mızıkçılık ediyor resmen, küçük bir çocuk gibi. Yazık... Yazık gerçekten. Ayıp... Ayıp gerçekten. Kimse paradan ayrılmak istemiyor; tutunuyor cebine giren paraya. Adil veya değil, kurallara uygun veya değil. Kurumlar kendiliklerinden doğru davranmıyorlar, kurallara uygun davranmalarını sağlamak için illa büyük abi gerekiyor. TBB- Türkiye Bankalar Birliği Bu noktada artık İş Bankasının doğru davranmasından medet ummayı bıraktım. Onlar yerine oturdum TBB'ye, yani büyük abiye başvurdum. İş Bankasının yaptığının yasalara aykırı olduğunu, buna yetkisi olmadığını belirttikten sonra: “Ayrıca, bankanın yaptığı bu işlem benim onlarla sözleşmemize de aykırıdır. Yurt dışında yaşadığımdan onlarla sözleşmem yabancı para birimlerinin Euro olarak ödenmesi şeklindedir. Kısaca, THY'nin yaptığı işlem kanuna aykırıdır. İş Bankası'nın yaptığı işlem hem yasa dışıdır, hem onlarla sözleşmemize aykırıdır; ayrıca bu işlem benim onayım dışında yapılmıştır; onayı bırakın, tamamen bilgim dışında yapılmıştır. İşbu nedenlerle, hiçbir yasal dayanak olmadan benden tahsil edilen bu ücretin iadesi gerekmektedir,” dedim. TBB'ye yazarken “İş Bankasının böyle bir yasal yetkisi yoktur” diye yazdım ama aslında çok da emin değildim bundan. İlk başta “İş Bankasının böyle bir yasal yetkisi olduğunu sanmıyorum” diye yazmıştım. Ancak, eğer yasal yetkileri varsa zaten TBB bilir ve bana söyler diye kesin konuşmayı tercih ettim. Ama tabii içim kaynıyor. Sinir olmuş vaziyetteyim. Hele inkar edip bir de böyle ahlaksız teklifle gelince iyice sinir harbi vaziyette. O arada ekstreleri incelerken bir şey dikkatimi çekti. Yabancı döviz biriminde yapılan işlemler nasıl gösteriliyor? İşlemdeki orijinal para birimi ve miktarı yazılıyor. (472 ARS Satış, 68 GBP Satış vs.) Halbuki THY işleminde sanki direkt 12.060 TL'ye onay vermişim gibi yazılmış, orijinal işleme dair hiçbir şey yok. İşte ancak bu noktada İş Bankasının bu işlemi yapmaya hiçbir yasal yetkisi olmadığını kesin olarak anladım! ![]() Buna yasal hakları olmadığını ancak 6 Mayıs tarihinde kesin olarak anladım. Nasıl mı anladım? Ekstreleri dikkatle inceleyip ufak bir detayı fark edince anladım. Ekstremde İş Bankasının bu THY işlemini bana nasıl yansıttığına bir bakın. Sadece TL yazıyor, sanki ben TL işlem onayı vermişim gibi. Oysa yabancı bir para ile bir işlem yapıldığında nasıl gösteriliyor o işlem? Orijinal işlemin, hangi döviz cinsinden yapıldığı yazılıyor (472 ARS Satış, 68 GBP Satış vs.), karşısına da o miktara denk gelen Euro veya kartın ödeme talimatına göre TL ödemesi yazılıyor. Ekstreme yansıtılan 12.060 TL ücrette yaptığım orijinal işleme, yani Euro miktarına dair herhangi bir şey var mı? Yok. Yasal Yetki- Hukuksal Gerekçe Bunu TBB'ye ayrıca iletsem mi diye düşündüm ama koskoca bankacılar, elbette bu yapılan işlemin yasal olmadığını bilirler diyerek gerek duymadım. İş Bankası bana cevabında ne demiş? “Türk Parasını Koruma Kanunu kapsamında, kartınızla Türk üye işyerlerinden yapılan işlemlerin Türk Lirası olarak yansıtılması zorunluluğu bulunmakta olup, Bankamızca kanuna uygun şekilde hareket edilmiştir.” İlk kısmı doğru tabii cümlelerinin. Kartımla Türk üye işyerlerinden yapılan işlemlerin Türk Lirası olarak yansıtılması zorunluluğu bulunmakta. Ama bunu Türk Lirası olarak yansıtma zorunluluğu işlemi yapan kuruma, yani Türk Hava Yollarına ait. İş Bankasının böyle bir yetkisi YOK! İş Bankasının böyle bir döviz çevrimi yapmaya YASAL YETKİSİ YOK. Diğer bir deyişle, Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu, Türk işyerlerinin Türk kredi kartlarından döviz cinsinde işlem yapmasını yasaklamaktadır. Bu kanun, kanuna aykırı işlem yapıldığı taktirde bankalara bu işlemi kendi kurlarından TL'ye çevirerek yasal hale getirme hakkı VERMEMEKTEDİR. Kaç kere tekrarlasam bunu bilmiyorum. Farklı şekillerde anlatmaya çalışıyorum ama nafile. Anlamak istemiyorlar ki. Aslında biliyorlar tabii, anlatmama gerek yok. Sadece kabul etmiyorlar, edemiyorlar. 15 Mayıs'ta bir telefon daha... Çok kibar ve düzgün biri. Ha kibar ve düzgün ama... Yine bana İş Bankasının yazdığı aynı ahlaksız teklifi tekrarlıyor. “Hiçbir aklı başında insanın kabul etmeyeceği bir şey olduğunun farkındasınız değil mi?” “Yapabileceğimiz başka bir şey yok.” Tabii anladım. Yani hiç kimse böyle bir yüzsüzlüğü müşterinin yüzüne karşı yapmaz. Zaten Bora Beyin yüzü yok belli. “Bunu siz söylemiyorsunuz herhalde, başka birisi söyletiyor” dedim. “Evet” dedi. Yani başka ne olabilir ki? Bir de altlarındaki kişileri maşa olarak kullanıyorlar. Bir ara durumu THY'ye iletip iletmediğimi sordu. Aslında düşünmüştüm; hatta ilk başta yazmıştım da... Ama sonuçta işlemi yapan İş Bankası. Gerçi THY'ye o dönemde yazdığım bir mesajda bankanın bana işlemi onların yaptığını söyledikleri de yazıyor ama kurcalamadım pek orayı. Bora Bey “Çünkü bir toplantıda THY genel müdürlerinden biri söylemişti” dedi. “Ne söylemişti?” diye sordum. “Bunun bir işlem açığı olduğunu.” Ve sonra ekledi. “Ama alt seviyedekilerin bundan haberi olmaz.” Kurumların nasıl işlediklerini bilmiyorum ama bir bozuklukları olduğu şüphesiz. Uzunca konuştuk. Yani daha çok ben söylendim, o dinledi. Sonunda kapattık, zaten çıkmam gerekiyordu. Tabii ertesi gün yine bir e-posta döşendim. "Şimdi ben anlamaya çalışıyorum... Türkiye İş Bankası gibi koskoca saygın bir kurumun, tüm kitaplardaki kurallara aykırı bir işlemden şikayetçi müşterisine, hiçbir aklı başında insanın kabul etmeyeceği komik-ötesi ve hakaret olarak algılanacak bir teklifi yazılı olarak iletmenin dışında, ve de ben sizin bu teklifinize cevap vermemişim gibi, bir de sözlü olarak telefonda “Yapabileceğimiz tek şey bu” dedirten, böyle banal bir duruma düşürten nedir? Hani ben inanmakta zorlanıyorum, o nedenle size müşterinizle alay ediyorsunuz veya kabahatinizin bedelini ödemek yerine müşteriyi daha da soymak istiyorsunuz diye baktıysam mazur görün... Dün Bora Beyle konuşunca “Acaba?” diye şüphe duydum kendimden, yanlış algılıyor olabilir miyim, gerçekten THY ve İş Bankası kadar büyük iki şirketin yapılan hatayı düzeltme olasılıkları yok mu? Olabilir mi böyle bir şey?? Bu kadar basit olması, hemen iade edilmesi gereken bir işlem için bunca uğraştırdığınız için canım sıkılıyordu, kızıyordum ama artık geçti, gerçekten komedi aşamasındayız çünkü; ve “kitap malzemesi olacak” diye bakıyorum, inanılmaz boyutta büyük kurumların müşteri hizmetleri ve sorun çözme kapasitesizlikleri. Türk veya yabancı da fark etmiyor. Arada sonunda adına layık davrananlar var tabii." Ardından "Bu paranın iadesi neden bu kadar önemli biliyor musunuz?" diye sordum ve kendim cevap verdim. "Müşteri olarak birçok konuda hiçbir söz hakkımız yok. Fiyatları biz koymuyoruz, Euro, Dolar, TL oranlarını, faiz oranlarını, minimum ödeme tutarlarını biz belirlemiyoruz, sözleşmeleri siz yazıyorsunuz önümüze koyuyorsunuz biz imzalıyoruz. Müşteri olarak bizim elimizdeki tek güç neyi ne kadara alıp almayacağımıza karar verme yetkisi. Ve sizin yaptığınız, bu yetkiyi elimden ç/almak." Dedim ki "Bu THY tarafında yazılım açığından öte, yönetim eksiği veya hatası. Bunun sorumlusu kimse kurum içinde tartışılır, belirlenir ve bedelini öder. Orası beni ilgilendirmez. Ama tek bedel ödetilmeyecek, ödetilmemesi gereken kişi benim burada. Ve siz, her iki kurum olarak da sorumluluk üstlenmiyor, sizin hatalarınızın bedelini bana ödetmek istiyorsunuz. Bu arada yarı şaka yarı ciddi olarak, sizin örtülü ödeneğiniz yok mudur? :))" Taraflı, Satılmış TBB- Yoksa Hepsi Salak Olabilir Mi? Haziran sonuna kadar ileri geri birkaç daha mesajlaşma oldu. Artık cidden yorulmuştum. TBB'ye de başvurduğum için onun sonucunu bekleyeyim dedim, en geç üç ay içinde cevaplamaları gerekiyordu. Temmuz hayatımda İş Bankası derdi olmadan geçti. 2 Ağustos Cuma akşam üzeri TBB kararı geldi. Ve reddetmişler! Resmen reddetmişler başvurumu iyi mi? Söyledikleri de ne? Aman kanun izin vermediği için İş Bankası öyle yapmış, aman ne iyi, kusuru yokmuş! Başvurumun özeti kısacık, savunma tarafının özeti uzun uzun anlatılmış. Bir de “Kararın Gerekçesi ve Hukuki Dayanak” kısmı var ki alay eder gibi! Benim İş Bankasının yaptığının kanunsuzluğundan bahsetmeme dair tek kelime yok. TBB'de hakem olmuş koskoca adamların bilmemesi mümkün mü? Değil. Yani o pozisyondaki adamlar o kadar salak olamazlar diye bakıyorum. Yine sepetçe havayolları için sonradan getirilmiş istisnadan bahsediyorlar. Sen bir şey söylüyorsun havaya bakıp ıslık çalıyorlar; tavır bu. Artı, asıl kepazelik, bana karar göndermişler, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa tarafından. Heyet Başkanı ve dört temsilci yazıyor, ne ad var ne imza! Üstelik bu kararı açıklamak için de tam üç ay beklediler. Yani bankadan cevabı almalarına rağmen maksadın beni oyalamak olduğunu düşünüyorum. Son anda, çünkü karar verme süresi üç ay maksimum, Cuma akşamı akşam üstü mesai bitiminde karar gönderiyorlar. Belli ki taraflı ve satın alınmış insanlar. Bekliyordum demeyeceğim, olabileceğini tahmin ediyordum ama beklememiştim. *** Evet, bankacılık işlemlerinden anlamayınca, kanunları ve haklarımı bilmeyince yapılanın farkına varmam zaman almıştı. Artık bu noktada İş Bankasının yaptığının kanunsuz olduğunu biliyordum, çünkü kanunu ve kuralları biliyordum. Aşağıdaki e-postayı onlara gönderdim, bir benzerini de "Pespayelik" başlığı altında TBB'ye. İbretlik olsun diye. Anlayana tabii ama utanmaları olsaydı en başta bunu bu noktaya getirmezlerdi zaten. Oyunu Adil Oynamak Bahsettiğiniz Türk Parası Kıymetini Koruma Kanununa bakın: ... “sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” ... “sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” ... “sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.” Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar...Kararlaştıramazlar...Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar...Kararlaştıramazlar...Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... Kararlaştıramazlar... KARARLAŞTIRAMAZLAR...KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR...KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR...KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR...KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR...KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR... KARARLAŞTIRAMAZLAR! Neden kararlaştıramazlar yazıyor orada?? Çünkü bunun KARARLAŞTIRILMASI gerekiyor. Çünkü bir alış-verişin tek taraflı dikte edilmesi kabul edilemez! Çünkü biz müşteriler bir hizmet satın alırken bir anlaşma yapıyoruz. “Sen bana bunu vereceksin, ben sana bunu vereceğim” diyoruz karşımızdakine. Siz burada ne yaptınız? Karşılıklı kararlaştırılmamış bir şeyi tek taraflı bana empoze ettiniz. Size demişim de üstelik, bana “euro olarak yansıtın” diye. Gidin bakın size yazdığım 11 Haziran 2018 tarihli e-postaya. “Onay verdiğim rakamı yansıtın” demişim. Ne cevap vermişsiniz? Olumsuz cevap vermişsiniz. Beni zorlamışsınız TL ödemeye. Ama ne oldu gördük? Sonra tekrar itiraz ettiğimde, üstünden neredeyse bir sene geçmiş, euro almış başını gitmiş, terbiyesizce bana ödediğim TL'yi iade edip benden euro tahsil etmeyi önerdiniz. TERBİYESİZLİĞİN DANİSKASI! Yapabiliyorduysanız madem neden zamanında yapmadınız? Aynı e-postada açıklamışım da neden harcama itirazına başvurmanın işime gelmediğini ve beni zor durumda bırakacağını. Artı, ne yapacaktım harcama itirazında bulunduktan sonra? İtirazın sonuçlanması en iyi koşulda bir ay. E, o arada benim kart ödemem var. Ödeyecek miydim? Ödeyeceksem zaten ben zarara girmiş oluyorum. Ödemeyecek miydim? Nasıl ödemeyecektim? Ha tabii ödemeyebilirdim. Ne olacaktı? Siz bana faiz uygulayacaktınız. Faizi bırakın daha başka ne yapacaktınız bilmiyorum, çünkü asgari ödeme tutarını dahi ödememiş olacaktım. Bu sefer ne yapıyorsunuz bilmiyorum, hesabımdan kendiniz mi çekiyorsunuz ne oluyor. Bilmiyorum çünkü hiç başıma gelmedi, bilmiyorum çünkü kendimi hiçbir zaman bu duruma sokmadım. Bilmiyorum çünkü öğrenmeme gerek olmadı. Bilmiyorum çünkü hiçbir ZAMAN, anlıyor musunuz, HİÇBİR ZAMAN, yarım asırlık hayatımda BİR KEZ DAHİ BORCUMA SADIK KALMAMAZLIK ETMEDİM, borcum olduğunda erkenden ödedim, asla geç değil! Bana o borcu ödetmeden, bana o miktarı ÖDETMEDEN iptal etmeniz gerekiyordu o işlemi. İyi niyete sığmazmış! Bunun iyi niyetle alakası yok! Ben, yaptığım hiçbir harcamayı ödemekten kaçınmadım bugüne kadar. Borçlu olmaktan hiç hoşlanmam. Ancak, onay vermediğim bir ödemeyi yapmaktan da hiç hoşlanmam, kabul edilir şey değil. Kabul etmediğim bir rakamın bana empoze edilmesi haklarımın çiğnenmesi demek. Chargeback kurallarında neden “incorrect currency” diye bir şey var? Müşterinin onayladığından başka bir döviz cinsinde işlem yapıldığında, belli bir kura göre çevrilip fazlası iade edilmiyor müşteriye. MİKTARIN TAMAMI İADE EDİLİYOR! Neden? Çünkü EN TEMEL TİCARET KURALINA AYKIRI BU. En temel işlem ne? Tüccar bir rakam söyler, müşteri onaylar ve öder. MÜŞTERİNİN ONAYLAMADIĞI BİR RAKAM ONDAN TAHSİL EDİLEMEZ! EDİLEMEZ! En temel sözleşme, iki insan veya kurum arasındaki en temel etkileşim kavramına aykırı. SİZİN YAPTIĞINIZ BENİM EN TEMEL HAKKIMI ELİMDEN ALMAK. EN TEMEL HAKKIMI! Müşteri olarak en temel hakkım o benim. O işleme onay verip vermemek sadece ve SADECE, anlıyor musunuz SADECE BENİM HAKKIM! Chargeback kurallarında neden müşterinin onayladığından başka bir döviz cinsinde işlem yapıldığında, siz kendi kurunuza göre çevirip fazlasını iade etmiyorsunuz da tamamı iade ediliyor? Çünkü EN TEMEL SÖZLEŞME KAVRAMINA AYKIRI. Cezayir'deki otel ücretini neden hizmeti almama rağmen iade ettiniz? (Bakınız 6.12.2018 tarihli harcama itirazım.) THY ile olan aynı şey. Sadece burada YANLIŞI YAPAN, HAKSIZ BİR ÇEVRİM YAPIP BANA YANSITAN TÜCCAR DEĞİL, SİZSİNİZ. BANKA. TBB'ye demişsiniz ki size teşekkür dahi etmişim. Evet ettim. Cahillik işte, gerçek yüzünüzü bilmediğimden ettim. KOSKOCA THY KOSKOCA İŞ BANKASI KANUNLARA AYKIRI BİR ŞEY YAPMAZ DİYE DÜŞÜNDÜĞÜMDEN ETTİM. KOSKOCA türk hava yollarının KOSKOCA türkiye iş bankasının KANUNLARA AYKIRI VE YETKİSİZ İŞLEM YAPACAĞINI HİÇ AKLIMA GETİRMEDİĞİM İÇİN ETTİM. Yaptığınız ırzıma geçmek. Evet, çok doğru teşbih oldu. Karşımda çok kibar ve saygın iki adam var. Bu iki adam ki Türkiye'de herkesin bildiği tanıdığı, hatta dünyada sayın adamlar. Onların benim onayım dışında bana hakları olmayan bir şey yapacakları hiç aklıma gelmedi. SONRADAN AYDIM Kİ MEĞER BU CENTİLMEN VE SAYGIN SANDIĞIM HERKES TARAFINDAN BİLİNEN KOSKOCA ADI OLAN BU İKİ ADAMIN BİRİ (THY) IRZIMA GEÇMİŞ, ÖTEKİSİ DE ONA YALTAKLIK ETMİŞ (SİZ). İÇKİME İLAÇ KOYUP, BENİ UYUTUP THY'NİN IRZIMA GEÇMESİNE İMKAN SAĞLAMIŞSINIZ! Evet, kusura bakmayın aynen böyle olmuş. Teşbihte hata olmaz derler. Ve de diyorsunuz ki “THY ile yatağa girme niyetin vardı, sonradan da girdin zaten (hizmeti aldın.)” Doğru. Ama o koşullarda İZİN VERMEDİM. ONAY VERMEDİM. TL OLARAK ÖDEMEYİ KABUL EDEBİLİRDİM, O MİKTARDA TL ÖDEMEYİ DE KABUL EDEBİLİRDİM. AMA HİÇ KİMSE BENİM ONAYIMI ALMADI. HİLE İLE VE CEBREN ALDINIZ! İŞTE BUNUN İÇİN BU KADAR ÖFKELİYİM. BUNUN İÇİN BU TEPKİM. Yoksa derdimin para olduğunu sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. THY hak etmediği parayı aldı, hak edebileceği ama yasal yollardan tahsil etmediği için hak etmediği para. Bana değil, bir hayır kurumuna versin, https://www.ihfonline.org/donate bağışlasın 2176 euro'yu. Ama kesinlikle onun hakkı değil. Karşılıklı anlaşılmış bir rakam değil. Bir tarafın rızası olmadan tahsil edilmiş para. Size gelince... Sizin bana çok ayrı bir BORCUNUZ VAR. YANLIŞ YAPTIĞINIZI BİLDİĞİNİZ, HATALI OLDUĞUNUZ HALDE BUNU İNKAR ETMEKTE ISRAR EDEREK BENİ BU KADAR UĞRAŞTIRDIĞINIZ, bunca yazı yazdırtarak günlerimi aylarımı harcattığınız, GÜNLERCE AYLARCA CANIMI SIKTIĞINIZ, UYKULARIMI KAÇIRDIĞINIZ, BAŞKA İŞLERE KONSANTRE OLMAMI ENGELLEDİĞİNİZ (Çünkü ben bir yazarım ve aklım başka bir şeyle meşgul olduğu zaman işimi yapmama imkan YOK) DOLAYISIYLA UĞRATTIĞINIZ MANEVİ ZARAR VAR. ÜSTELİK UTANMALISINIZ, VERDİĞİNİZ ZARAR SADECE BANA DEĞİL, SİZE KARŞI TEPKİLERİME ŞAHİT OLAN ve bu olumsuzluğu emmek ZORUNDA KALAN 7 YAŞINDAKİ KIZIMA DA. Yaptıklarınızın bir etkisi oluyor, biliyor musunuz? Etten kemikten insan var karşınızda. Duyguları doğru-yanlış kavramları olan insan var. Evet, benim doğru-yanlış, hak-hukuk, adalet kavramım çok gelişmiş, ve bu bana zarar veriyor. AMA SİZ SORUMLUSUNUZ. BÜYÜK BİR KURULUŞ OLARAK DOĞRU, YASALARA UYGUN DAVRANMA ZORUNLULUĞUNUZ VAR. Küçük kuruluşların da var gerçi ama sizin sorumluluğunuz daha büyük. O nedenle sokaktaki adamın bir kadının ırzına geçmesi de asla kabul edilemez, ancak sizin konumunuzdaki birinin yapması ÇOK BÜYÜK OLAY. ANLIYOR MUSUNUZ? Ya TBB'nin kepazeliğine ne demeli? Ah, Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu nedeni ile banka müşterinin euro ödemesi olsa bile TL'ye çeviriyormuş. Ah ne iyi. Bankanın kusuru yokmuş! Bankanın üstüne vazife mi bu çevrimi yapmak veya BANKANIN BÖYLE BİR YASAL HAKKI VEYA YETKİSİ VAR MI? VAR MI HA? Asıl sorulması gereken soruyu soran yok. Bakın o kanuna, nerede yazıyor, “Ah, eğer arada kredi kartı varsa bankalar kendi döviz kurlarından çevirir” diye?? Nereden aldınız bu döviz çevrimini yapma yetkisini? NEREDEN ALDINIZ BU DÖVİZ ÇEVRİMİNİ YAPMA YETKİSİNİ??? TBB'nin bana gönderdiği kararın pespayeliğine ise hiç girmeyeyim. Karar gönderiyorlar, altında “Heyet Başkanı” ve dört tane “Temsilci” diye yazıyor, ne adları var ne imza! Bu da bana neyi hatırlattı... Yıllar önce İş Kültür benimle sözleşme imzalamış. Bir sene oyaladıktan sonra sözleşmeyi onore etmeyeceklerini, kitabımı basmayacaklarını söylediler. (Ne ilginç değil mi? 15 yıl sonra da İş Bankası sözleşmemizi onore etmedi. Tarih ve tekerrür.) Dava açtım, böyle bir hakları yok, kazandım. Muhtemelen davadan haberleri olmadığı için kazandım aslında. Taşınmışlar, resmi adreslerini değiştirmeyi atlamışlar, (Yani yine yanlış bir davranışta bulunmuşlar, ne ilginç di mi?! Dedim ya, tarih tekerrür ediyor. Koskoca İş Kültür nasıl yapar bunu? Nasıl olur?! Şaşıp kalıyorsun.) belgeler ulaştı kabul edildi, haberleri olmadı davadan. Karar da kesinleşti. İtiraz etme zamanları da geçti. Tabii İş Bankasını bulamamak mümkün mü? İş tahsilata gelince bulduk. Ama ne oldu? Yine denediler. Kabahatli onlar oldukları halde, Hiçbir yasal hakları olmadığı halde. (Yine tekerrür. Hatalarının bedelini ödememekte direnen İş Kültür değil de İş Bankası bu sefer.) Bir şekilde hakimi ikna edip ödemeyi durdurdular ve yüksek mahkemeye gitti. Tabii döndü oradan geri. Ama önemli olan nokta, oraya gitmemeleri gerekiyordu en başta. Öyle bir hakları yoktu. Ama başardılar. (Yani sizin TBB'den bana olumsuz cevap çıkması gibi.) Sonuçta yanlış hesap Bağdat'tan döndü elbette. Umarım bu sefer de öyle olacak. Ama lütfen beni daha fazla uğraştırmadan yapın bunu. Başta 4.000 TL talep etmem, aynen de kötü niyetli olmadığımın göstergesi. Çünkü o kadar zararım oldu benim. TL o iki ay içinde % 30-40 değer kaybetti. 12.000 TL'nin % 30'u da yuvarlak 4000 TL. EĞER THY ADAM GİBİ TL OLARAK İŞLEM YAPSAYDI, BANA AYNI ZAMANDA TAKSİT UYGULAYACAKTI. AYNEN SİZE PEGASUS İÇİN GÖNDERDİĞİM EKTEKİ GİBİ. DOLAYISIYLA BENİM BU İŞLEMDEN, TL BULMAK İÇİN BOZDUĞUM PARADAN ETTİĞİM ZARARIN DIŞINDA DA ZARARIM VAR. TL'nin değer kaybından kazanmam gerekirken kaybetmiş olduğum para! BUNU KAFANIZA SOKUN! Ve EĞER SİZ İLK İTİRAZ ETTİĞİMDE BANA “İSTERSENİZ HARCAMA İTİRAZINDA BULUNABİLİRSİNİZ” DEMEK YERİNE “EVET HAKLISINIZ, BUNU HEMEN İPTAL EDİYORUZ” DESEYDİNİZ... DESEYDİNİZ EĞER YAPMIŞ OLMANIZ GEREKTİĞİ GİBİ, BÜTÜN BUNLARIN HİÇBİRİ BAŞIMIZA GELMEZDİ! Evet, sonradan tamamını talep ettim. Halen de bekliyorum sizden bunu ödemenizi. Çünkü HAKSIZSINIZ! Sonradan tamamını talep ettim, ÇÜNKÜ HAKLARIMIN FARKINA ANCAK SONRADAN VARDIM. SİZİN ASLINDA BU İŞLEMİ YAPMAYA HAKKINIZ OLMADIĞININ FARKINA SONRADAN VARDIM. Çünkü sanki haklıymışsınız gibi yutturdunuz bana “Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu” diyerek. Kanunun içeriğinden bahsetmeden, maddesini söylemeden... Ben de sanki haklıymışsınız sandım. Ancak sonradan anladım... (Cezayir'deki otel ücretinin iade edilmesi vesile oldu. Oradan çözmeye başladım. Beni rahatsız eden ama üstüne parmağımı koyamadığım şeyin esasının ne olduğunu.) Eh, işin içinde olup detayları bilmeyince insanın iki ile ikiyi toplaması zaman alabiliyor. KONDURAMIYOR İNSAN. KONDURAMIYOR BU KADAR SAYGIN BİR KURUMUN BÖYLE HAKKI OLMAYAN BİR İŞLEM YAPABİLECEĞİNE. Hukuksal dayanağınız olmadığını anlamam zaman aldı, o nedenle sonradan itiraz ettim, o nedenle sonradan paranın tamamının iadesini talep ettim. O nedenle sordum size Türk Parasının Değerini Koruma Kanununun maddesini. İnsanlar haklarını bilmiyorlar. Siz de bundan istifade ediyorsunuz. Gerçekten düşünmek bile istemiyorum kimbilir bu şekilde ne kadar haksız kazanç elde ettiniz! Cezayir'deki otele de yalvardım, on kez dedim, “Benden aldığınız euro'yu iade edin, ben size anlaştığımız rakamı dinar olarak peşin ödeyeyim” diye. Resmen yalvardım, on kere söyledim. Onlara söylediğim yetmiyor gibi Booking'e de on kere söyledim. Yapmadılar. Size de aynı şekilde kaç kere rica etmişim. Üstelik, daha hesap kesilmeden, çabuk aymışım duruma. Yani düzeltilecek vakit varken. Siz ne yapmışsınız? Ah, evet kibarca ama sonuç olarak HAKSIZCA reddetmişsiniz isteğimi. Ve sonuçta benden o rakamı tahsil etmişsiniz. Sizin bu işlemi yapmaya YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK. YETKİNİZ YOK! ANLIYOR MUSUNUZ YETKİNİZ YOK! YOK! Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu size öyle bir YETKİ VERMİYOR. VERMİYOR! Sizin THY adına, onların yasaya aykırı yaptığı işlemi düzeltmek için, döviz çevrimi yapma yetkiniz yok. İade edilmesi iyi niyete sığmazmış. Mevcut kurallar çerçevesinde mümkün değilmiş. MEVCUT KURALLAR ÇERÇEVESİNDE MÜMKÜN OLMAYAN SİZİN BANA ONAY VERMEDİĞİM BİR İŞLEMİ, SÖZLEŞMEMİZE AYKIRI BİR İŞLEMİ YANSITMANIZDI. Ama maalesef pekala da o mümkün oldu, değil mi????? KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! KANUNA AYKIRI İŞLEMLERİN REDDİ GEREKİR! THY'NİN YAPTIĞI İŞLEM KANUNA AYKIRI İDİ, REDDİ GEREKİRDİ. SÖZLEŞMELERE AYKIRI VE YETKİSİZ YAPILMIŞ İŞLEMLERİN TERSİNE ÇEVRİLMESİ GEREKİR. SİZİN YAPTIĞINIZ İŞLEM, SÖZLEŞMEMİZE AYKIRI VE YETKİNİZ DIŞINDA BİR İŞLEMDİR. BU İŞLEMİ İADE ETMENİZ GEREKMEKTEDIR. Hukuksal, yasal hiçbir dayanağınız yok o döviz çevrimini yapmak için. YOK. Anlıyor musunuz? YOK! Varsa gösterin. Gösterin ki ben de içim rahat susup oturayım. Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu SİZE ÖYLE BİR HAK VERMİYOR! Veriyor mu? Ben okudum, öyle bir şey yok. Vermiyor. Veriyorsa nerede verdiğini bir zahmet açıklayıverin lütfen. HUKUKSAL, YASAL HİÇBİR DAYANAĞINIZ YOK O DÖVİZ ÇEVRİMİNİ THY ADINA YAPMAK İÇİN. HELE BENİM ONAYIM OLMADAN BANA YANSITMAK İÇİN HİÇ YOK! O DÖVİZ ÇEVRİMİNİ THY ADINA YAPIP, BENİM ONAYIM OLMADAN BANA YANSITMAK İÇİN HUKUKSAL, YASAL HİÇBİR DAYANAĞINIZ YOK! HUKUKSAL, YASAL HİÇBİR DAYANAĞINIZ YOK O DÖVİZ ÇEVRİMİNİ YAPMAK İÇİN. SİZİN O DÖVİZ ÇEVRİMİNİ YAPMAK İÇİN HUKUKSAL, YASAL HİÇBİR DAYANAĞINIZ YOK. Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu SİZE ÖYLE BİR HAK VERMİYOR! VERMİYOR! Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu THY'nin BENİMLE DÖVİZ CİNSİNDEN İŞLEM YAPMASINI YASAKLIYOR! TÜRK HAVA YOLLARI YASA DIŞI İŞLEM YAPMIŞ! ÜSTÜNE DE SİZ HİÇBİR YASAL DAYANAĞINIZ OLMADAN SÖZLEŞMEMİZE AYKIRI İŞLEM YAPMIŞSINIZ. BURADA İKİ HATALI TARAF VAR: THY VE SİZ! TEK MASUM TARAF VAR: BEN! Müşteri. Ama cezalandırılan da masum taraf. En temel hakkı çiğnenen kişi o. Biliyorum, kötü niyetli olarak yapmadınız iki taraf da. Ne THY ne siz. Ama yanlışı yapan sizsiniz, lütfen mızıkçılık edip bedelini ödememekte diretmeyin. Lütfen, yaptığınız yanlışın bedelini ödeyin. Yanlış yapıp bedel ödemeyenler başımıza büyük bela açıyorlar. Sorumluluk almayı bilin. Koskoca THY'siniz Koskoca Türkiye İş Bankasısınız. Ayıp. Teşekkür etmişim, bilmedim ki, kibarsınız, adam gibi konuşuyorsunuz, ilgileniyorsunuz diye ettim. Ama göstermelikmiş laflarınız. Ardında yapılan hatayı örtbas etme çabası varmış, ardında benden gizlenen gerçekler varmış. Şimdi adam gibi davranmanızı bekliyorum! Lütfen ADINIZA LAYIK BİR ŞEKİLDE SAYGIN DAVRANIN VE TEŞEKKÜRÜ HAK EDİN. Yukarıda sordum ve ardından cevabını ben verdim ama sizin cevabınızı istiyorum lütfen. Bekliyorum... NEDEN VISA CHARGEBACK KURALLARINDA MÜŞTERİNİN ONAYLADIĞINDAN BAŞKA BIR DÖVİZ CİNSİNDE IŞLEM YAPILDIĞINDA, BELLİ KURA GÖRE ÇEVRİLİP MÜŞTERİYE FAZLASI İADE EDİLMİYOR DA MİKTARIN TAMAMI İADE EDİLİYOR! Neden? OYUNU KURALLARINA GÖRE OYNAYIN. OYUN BÖYLE DEĞİL. Dünyada bir sürü adaletsizlik var, bir sürü haksızlık var. Ama orada insanlar doğru olduklarını iddia etmiyorlar, saygınlık iddia etmiyorlar. Ne olduklarını biliyorlar, hayat savaşı veriyorlar, despotuz, ezeriz, güçlü olan kazanır, büyük balık küçük balığı yutar diyorlar. Hayat buna mecbur koşuyor onları veya öyle şekillendiriyor koşulları. Eğer siz de oyunu orman kanunları ile oynamayı istiyorsanız, oynayacaksanız ona göre bilelim, saygın bir kurum diye geçinmeyin, nezaket kisvesi altında göstermelik müşteri hizmetleri sunmayın. Sizin yaptığınız gasp oluyor. Sadece paramın değil, haklarımın gaspı. PARAMDAN ZİYADE HAKLARIMIN GASPI! Lütfen... Lütfen hatanızın bedelini ödeyin ve bana paramı iade edin. Biliyorsunuz siz yaptığınızın doğru olmadığını, biliyorsunuz. Lütfen... Lütfen paranın tamamını iade edin bana. Siz veya THY. İster bölüşün ister başka bir şey... Veya konuşun, THY bana 100.000 mil versin. Bir şekilde telafi edin hatanızı. Gerçekten ayıp. Hakkınız ve yetkiniz olmayan bir işlem yapıp benden onayım olmayan bir para aldınız. Lütfen iade edin. Hatta lütfen üstüne jest yaparak faiziyle veya hediyesiyle özür dileyerek iade edin. OYUNU ADİL OYNAYIN. OYUNU KURALLARINA GÖRE OYNAYIN! İş Bankasının TBB'ye savunma cevabında onlara başta teşekkür ettiğimi söylemelerine acayip öfkelenmiştim. Kullandığım hizmetin ücretinin iadesinin iyi niyete sığmadığını söylemeleri de öyle dokunmuştu ki bana. Onların yaptığı ne kanunlara ne sözleşmemize ne saygınlığa ne hakka ne hakkaniyete ne iyi niyete ne insanlığa sığmıyordu. Bu sefer bu başlıkla bir e-posta yazdım. Tarih 19 Ağustos. Ne Kanunlara Ne Sözleşmemize Ne Saygınlığa Ne Hakka Ne Hakkaniyete Ne İyi Niyete Ne İnsanlığa Sığmamak! Benim yaptığım iyi niyete gayet sığıyor, hakkımı istiyorum sadece. Sadece hakkımı istiyorum. Benden sinsice ÇALDIĞINIZ HAKKIMI! En temel hakkımı! Ayrıca, sizin yaptığınız bir boka sığar da ondan sonra bana “iyi niyete sığmıyor” demeye kalkarsınız! Sizin yaptıklarınız hangi boka sığıyor ha hangi BOKA? THY'nin yaptığı işlem kanunlara sığmıyor. Sizin ardından yaptığınız işlem ne kanunlara ne sizinle sözleşmemize sığmıyor. Hele onun ardından yaptıklarınız hiçbir ama hiçbir boka sığmıyor! Size ilk itiraz ettiğimde bunu yapabilecekken, -ki yapabiliyormuşsunuz, onu gördük bir sene sonra,- yapmamanız iyi niyete sığdı mı? Doğruluğa sığdı mı? Bütün bunların ardından, hatanızı bilmenize rağmen ısrarla inkar etmeniz ve beni eşşek gibi, köpek gibi uğraştırmanız iyi niyete sığdı mı ha sığdı mı?? Hele de kalkıp bana, üstünden bir sene geçip, euro alıp başını gitmişken o zaman yapsanız tüm bu sorunların yaşanmasını engellemiş olacak ama şimdi yaptığınızda benim artı kazık yemem demek olacak şeyi teklif etmeniz terbiyeye sığdı mı ha sığdı mı??? Yaptığınız hakkaniyete sığdı mı? İnsanlığa sığdı mı? Neye sığdı yaptığınız yanlışta direterek beni öküz yerine koymak? Hangi saygınlığa sığdı? Hatanızın bedelini ödemek yerine üstüne yatmaya çalışmanız hangi asalete sığdı? Bana yaptığınız ve yapmakta devam ettiğiniz işkence hangi doğruluğa, hangi ahlak anlayışına sığdı? Hangi iyi niyete sığdı? İki koskoca “saygın” geçinen kurumun YANLIŞ üstüne YANLIŞ yapıp “yanlışlarımızın bedelini başkası ödesin” demeleri iyi niyete sığıyor mu? Sığıyor mu ha?? Hatanızı gayet iyi bilmenize rağmen inkar etmekte ısrar ederek bana bunca zaman harcatmanız, benim ruhsal sağlığımı bozmanız iyi niyete sığıyor mu? Errare umanum est sed perseverare diabolicum. “Hata yapmak insanidir, hatada ısrar etmek şeytani.” Yaptığınız insanlığa sığdı mı? Bu durumu çalıştığım banka şubesi ile de paylaşmıştım. Emel Hanım onların üstü olmadığı için herhangi bir yaptırımının olamayacağını söyledi. Ancak her e-postaya cevap verdiklerini, cevap alamadıysam hatırlatmamı söyledi. Haydii bir derin soluk daha al ve yaz Gülin. 5 Eylül'de bir ay önce yazdığım son mesajlara cevap istedim. 10 Eylül'de “Başvurunuza istinaden incelemeler devam etmektedir” diye bir e-posta geldi, sanırsınız ki yeniden değerlendiriyorlar. 13 Eylül'de verdikleri cevap şu: "Sayın Zeynep Gülin De Vincentiis, İtirazınıza konu işlemle ilgili olarak tarafınıza yazılı ve sözlü olarak muhtelif tarihlerde bilgi verilmiştir. Konuyla ilgili farklı bir değerlendirmemiz bulunmamaktadır. Bilgilerinize sunar, esenlikler dileriz." Hemen cevapladım: "Evet, bana muhtelif tarihlerde cevap verdiniz ama hayır, işinize gelmeyen sorularıma HİÇBİRİNDE, BİR KERE DAHİ cevap alamadım. CEVAP VERMEDİNİZ. Açıkça tekrar listeliyorum. 1- Yaptığım Euro harcamasını TL'ye çevirme işlemini yapmak için YASAL YETKİYİ nereden aldınız? 2- THY'nin yaptığı işlem yasa dışı. Yasa dışı işlemlerin reddi gerekmez mi? 3- Madem ödediğim TL'yi bana iade edip Euro tahsil edebiliyordunuz, bunu neden bir sene evvel size ilk yazdığımda yapmadınız? 4- Bana kullandığım hizmetin karşılığını iade etmenizin iyi niyete sığmayacağını söylemişsiniz, sizin yaptığınız... a) kanunlara aykırı işlem saygınlığa sığıyor mu? b) yapabilecekken yapmamış olmanız iyi niyete sığıyor mu? c) yanlış yaptığınızı bilmenize rağmen hatanızda diretmeniz ve haklı talebimi reddetmeniz insanlığa sığıyor mu? Size açık sorular sordum. Tüm bunlara da açık cevap istiyorum teker teker. Yiyorsa diyin, “Yasal yetkimiz var. Şu şu şu kanun maddesi.” “Yasa dışı işlemin reddi gerekmez.” “Yapmadık, keyfimiz istemedi. Sizi geçiştirdik, başımıza sonradan bela olacağınızı düşünmedik.” “Evet, saygınlığa sığıyor.” “Evet, insanlığa sığıyor.” “Evet, iyi niyete sığıyor.” Açıkça diyin bunları. Diyin diyebiliyorsanız. Diyemiyorsanız da UTANIN ya, utanın kendinizden!" Hızımı alamıyorum tabii. Hemen ardından bir e-posta daha: "Yok mu orada bir dürüst adam? Bir tane etik, ahlaki yönetici? Yok mu ha, yok mu? THY'de veya İş Bankasında bir tane dürüst doğru adam yok mu? Yetkisi olmasa da “Bu kadına yağtığınız yanlış, YAPTIĞIMIZ YANLIŞ! İade etmemiz gerekiyor, bu kadın haklı” diyecek hakkaniyet sahibi bir tek insan bir tek çalışan YOK MU? “Böyle bir yerde çalışmak, kariyerim için doğru olsa da, ahlak anlayışıma uymaz” diyerek “Bu kadına parası iade edilmeyecekse istifa ediyorum ve ben de onun yanında bu yanlışınızı ifşa etmek istiyorum” diyecek prensip sahibi bir insan yok mu?" Sanırım yok. 13 Eylül'de bir e-posta daha: "Yaptığım Euro harcamasını TL'ye çevirme işlemini yapmak için YASAL YETKİYİ nereden aldınız? Yiyorsa diyin, “Yasal yetkimiz var. Şu şu şu kanun maddesi.” demiştim ama tabii öyle bir kanun maddesi ve yasal hakkınız, yetkiniz yok. Bunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Dolayısıyla onu diyemeyeceksiniz tabii... O nedenle şöyle demenizi bekliyorum: “Hiçbir yasal yetkimiz ve hakkımız olmamasına rağmen size bu ücreti yansıttık ve sizden tahsil ettik. YANLIŞ YAPTIĞIMIZI BİLMEMİZE RAĞMEN DE İADE ETMİYORUZ. Çünkü HEM SUÇLUYUZ HEM GÜÇLÜYÜZ.” Diyin lütfen. Diyin açıkça diyin. Mertçe diyin. Diyin bari. En azından yaptığınız mertliğe sığsın! Ayıbın daniskası olmasın. Birazcık mert olun. Lütfen diyin açıkça diyin. Bana bunca zamandır söylemeden söylediğiniz bu çünkü. Kibarca ve iki yüzlüce söylemeyi bırakın, söylemeden sinsice geçiştirmeyi bırakın ve açıkça diyin. “Yanlış yaptığımızı bilmemize rağmen iade etmiyoruz. Çünkü hem suçluyuz hem güçlüyüz.” O zaman bırakacağım peşinizi, düşeceğim yakanızdan. Sizden istediğim tek şey bir parça Dürüstlük!" I feel violated, I feel walked over. Kendimi ihlal edilmiş, çiğnenmiş hissediyorum. Haklarımı çiğneyip üstümden buldozer gibi geçebiliyorlar yüzsüzce. Hele de son cevaplarında "mağduriyetinizi gidermek üzere Bankamızca öneriler sunulmuştur" demeleri bana cinnet geçirtti! Yaraya hakaret ekliyorlar çünkü. They add insult to injury. Bana sundukları önerinin mağduriyet gidermek bir yana bende daha da mağduriyet yaratacak, akla izana sığmaz bir öneri olduğunu anlamaz/bilmez gibi yüzsüzce söyleyebiliyorlar bunu! İnsanı çileden çıkarıyorlar! İş Bankası, ısrarlı taleplerime rağmen benden haksız ve kanunsuz tahsil edilen ücreti geri iade etmeyi reddediyor. Ne sorularıma cevap verebiliyorlar ne hatalarını kabul edip ücret iadesi yapıyorlar. İş Bankası gibi saygın bir kurumun orman kanunları ile işlem yapması kabul edilemez. Canımı asıl sıkan şey orman kanunları ile işlem yaparlarken saygın görünmeleri, toplum nezdinde itibarlarını korumaları. Bu yazı gerçek yüzlerini ifşa etme amacıyla yazılmıştır. Bu noktada bu yazıya en uygun resimle, Banksy'nin İngiliz Parlamentosunu hicvi ile bitiriyorum. Takım-kravatla gezen, plazalarda çalışıp yüksek maaşlar alan şempanzelere selam olsun. (İstisnaları tenzih ederim.) Üstüne Tüy Dikmek! Ben hep zannediyorum ki bitti bu sefer ama İş Bankasının kepazelikleri bitmiyor. 18 Eylül'de "Değerli Müşterimiz, Harcama itirazınız işleme alınmış olup, inceleme sürecinde kartınıza alacak kaydı yansıtılmıştır." diye mesaj geldi onlardan. Bir an şaşaladım. Acaba nihayet insafa geldiler ve doğru davranmaya karar verdiler mi diye. Hemen hesabıma girip kontrol ettim tabii. Kartımda alacak kaydı filan yoktu. Hem meşgul olduğum hem de artık bezdiğimden o anda uğraşmak içimden gelmediğinden “Nasıl olsa kokusu çıkar” diyerek bıraktım. Ancak 30 Eylül'de halen hiçbir koku çıkmamıştı. Üstünden 12 gün geçmiş olmasına rağmen kartımda halen bir alacak kaydı yoktu. Mecburen yazıp bunun ne olduğunu sordum. Yine bir haftadan uzun süre geçti, cevap yok. 8 Ekim'de sorumu tekrarlamak zorunda kaldım. Bunları okuması zorsa yazması ne kadar yorucu ve bezdirici, nasıl işkence varın siz tahmin edin! Ertesi gün Harcama İtirazları bölümünden Serap Hanım aradı, “harcamaitirazı” e-posta adresine gönderilen e-postalara otomatik cevap olduğu gibi saçma ötesi bir açıklamada bulundu. Otomatik cevap, adı üstünde, otomatik olur, yani anında cevap gider. Artı, söz konusu e-posta adresine daha önce de mesaj attım ve hiç böyle bir otomatik cevap gelmemişti. Artı, hele de karta alacak kaydı gibi bir ön işlem gerektiren şeye otomatik cevap gitmiş olamaz! Serap Hanım bir yandan bana “Ben sadece bu otomatik yanıt için aradım” derken bir yandan da beni suçlamaya kalktı. "Size harcama itirazında bulunabileceğiniz söylenmiş" diye. Bunun üzerine ben neden en başta bu işleme uluslararası kart kuruluşları çerçevesinde itiraz etmediğim konusunda açıklama getirip cevap vermeye kalktığımda ise “Benim konu ile bilgim yok, ben sadece bu otomatik mesaj konusunda bilgilendirmek için aradım” diyor. Yani İş Bankası, bu şekilde paranın hesabıma iade edildiği gibi bir mesaj göndererek benim psikolojimle resmen iyice oynadı. Bu da yetmezmiş gibi.... 20 Ekim'de onlara yazmıştım: "Bu noktadan sonra benden yasa dışı tahsil ettiğiniz ücreti geri iade etmenizi istemiyorum zaten. Gelinen bu noktada yasal yollara başvurarak hem kanuna aykırı işlem yapan THY'nin hem de kanunsuz ve yetkisiz bir şekilde işlem yapan, üstüne yanlışını telafi etmek şöyle dursun ısrarla inkar eden ve ahlaksız teklifte bulunan bankanızın cezalandırılması gerekliliği açık. Mahkemeye de aynı şekilde size teşekkür dahi ettiğimi söylemeye niyetlenecek olursanız diye belirtmek isterim ki eğer bunca zaman size “Allah belanızı versin” demediysem bu sadece terbiyem el vermediğinden, yoksa hak etmediğinizden değil." Sanki bunu dememişim gibi 28 Ekim'de "işlemden kaynaklı 32,43 TL tutarındaki kur farkı 4543*****8463 numaralı kredi kartınıza iade edilmiştir." diye hesabıma 32,43 TL yatırmışlar. 32,43 TL! Bahşetmişler! Alay ediyorlar resmen! Sadaka verir gibi! İnanılmaz bir şey. Artık ellerim kollarım titremeye başladı sinirden. Bu kadar da olmaz ki! Ya Kanser Edecekler Ya Tırlattıracaklar! Bitti mi sanıyorsunuz?? Bitmediiii! Yani ben oturdum 9 sayfa dava dilekçesini yazdım, 51 sayfa yazışma ve diğer ekleri bastırdım. Günlerimi harcadım. Tabii bir de mecburen Türkiye'ye gitmem gerekecek. Konsolosluk buradan almıyor mahkeme işlerini. Neyse, 5 Kasım sabahı, canım da sıkkın ama uzun zamandır ilk defa yazımın başına oturdum, çalıştığım InsideOver sitesine aylar önce yazacağımı söylediğim yazıyı yazmaya. Ve bir telefon. Türkiye numarası görünce tahmin ettim zaten, İş Bankası olmalı. Açtım. Müşteri İlişkileri Deneyimi Müdürü Ümran Akbulut arıyordu. Adnan Bali'ye yazdığım mesaj ulaşmış, o da Ümran Hanıma paslamış. Ümran Hanım dersini çalıştığını, tüm yazışmalarımızı okuduğunu ve anlamaya çaba gösterdiğini söyledi. Buraya kadar gayet güzel. Yazacakmış ama bunun yazarak halledilemeyeceğini düşünerek aramaya karar vermiş. Yine iyi güzel. Fakat sonrası yine fecaat! Demez mi bana "Bu yetkiyi nereden aldığımızı sormuşsunuz. Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunundan. Hukuk departmanımızla da görüştüm, yapılan işlem yasal." Ve ben yine kendimi kaybettim! Bu kadar olmaz ki! Bu kadar yüzsüzlük olmaz ki! Gerçekten kanser edecekler insanı. Veya tırlatacağım resmen! "Ne yazıyor orada Ümran Hanım?" dedim, "Ne yazıyor?" "Kararlaştıramazlar yazıyor," dedi. Evet doğru. Kararlaştıramazlar ne demek? Karşılıklı bir fiil o. Karşılıklı yapılması gereken bir işteş fiil! "Kusura bakmayın ama siz kimsiniz?" diye sordum Ümran Hanıma. "Siz kimsiniz? Kim oluyorsunuz? Orada kararlaştırma işini yapacak olan işlemi yapan kurum, yani bana bilet satan Türk Hava Yolları ve müşteri, yani ben. Siz kim oluyorsunuz?" Gerçekten inanılır gibi değil! İnanılır gibi değil! Kim İş Bankası burada? Ben onlara yetki mi vermişim? "Ah benim adıma siz kararlaştırın, ben anlamam, bilemem" mi demişim? Kepazelik ötesi. Diyecek söz yok. Ama açtım ağzımı yumdum gözümü. Hızımı alamıyorum. Dinledi. Cevap verecek bir şeyi yok. Ama tabii kabahat bende. Orada öyle o kadar konuşacağıma "Ha, kararlaştıracak kişi siz misiniz yani kanuna göre? Öyle mi diyor kanun?" diye sakince sorup, sonra da susup cevap vermesini beklemeliydim. Ama insan cinnet geçiriyor bu seviyede böyle bir yüzsüzlük karşısında. Siz kim oluyorsunuz da benim adıma TL cinsinden kararlaştırma hakkını kendinizde buluyorsunuz??? Ne hakla? Kararlaştıracak kişi siz misiniz? Siz ve THY mi? Ben neyim burada? Neciyim? Ezdiklerini açıkça itiraf ediyorlar. Böceğim ben sanki! Veya hiçbir hakkı olmayan bok çuvalı. Değil mi? Öyleyim. İş Bankasına göre müşteri bu! Kanunun İş Bankasına böyle bir yetki vermediğini anlamak için hukukçu olmaya gerek yok! Yok! Türkçe bilen ve okuduğunu anlama kapasitesi olan herhangi biri açıkça görebilir bunu. 15 yaşında bir çocuk bile anlayabilir! Koskoca İş Bankasında Hukuk Departmanı ve dahi Müşteri İlişkileri Deneyim Müdürü Türkçe anlamıyor mu????? Türkçe dersi mi vermem gerekiyor onlara bir de? “Kararlaştırılamaz, kararlaştıramazlar” diyor orada. Kararlaştırmak bir "İşteş Fiil: İşin birlikte veya karşılıklı yapıldığı eylemlerdir. Yüklemi ”-ş, -leş” çatı eklerinden biri alır. Burada özne birden fazla varlıktan oluşur." Kim buradaki iki özne? Bu kadar mı acizsiniz? Bu kadar mı? Kim burada kararlaştıracak taraflar? Kim? BEN ve THY. İş Bankasına afedersiniz BOK YEMEK DÜŞER! Olabilir mi böyle bir şey? Akıl alır mı? Tabii diğer seçenek de bal gibi anlıyor olmalarına rağmen inkar ediyor oldukları. Hangisi daha vahim bilemiyorum! Ümran Hanım "Benim de kızım var, size böyle yapılmasına çok üzüldüm" "Ben sizi anlıyorum" gibi laflar etti ama palavra. Yaptıkları diğer yüzsüzlükler cabası. Visa kuralları için süre nedeni ile değil de 3D Secure şifresi ile işlem yaptığım için iade etmemişler. Booking'de onun için iade edilmiş. Yani yalanları da cabası. Bir yalan atıyorlar, bakıyorlar ki ben yutmuyorum, bu sefer başka bir bahane öne sürüyorlar! İnanılır gibi değil! 1- Madem yaptıkları yasal, ekstremde neden orijinal Euro işlemine dair bir bilgi yok? Neden? 2- Bana "mağduriyetimi gidermek adına" nasıl böyle ahlaksız bir teklifte bulunabiliyorlar hiç utanmadan? Nasıl? 3- Peki ya kartıma alacak kaydı yansıtılmış olması mesajlarına ne demeli? 4- Peki ya bana sadaka verir gibi 32 TL yatırarak alay etmelerine ne demeli? THY'nin bana hiç cevap vermeye dahi tenezzül etmediğini söylüyordum ki "Siz de bunları diyeceğinize hiç cevap vermeseydiniz daha iyiydi tabii," dedim. "Gerçekten öyle mi düşünüyorsunuz?" diye soruyor. Evet tabii öyle düşünüyorum, en azından bu kadar asabım bozulmazdı. Gerçi THY'nin papağan cevapları da insanı ayrı çileden çıkarıyor ya! Evet, cidden en iyisi hiç cevap vermemeleri böyle yüzsüzlük yapacaklarına. Bütün günüm mahvoldu tabii yine. 45 dakika telefonda konuştuk, kapadığımızda hiçbir şey yapacak durumda değildim. Kocam yanımdaydı, biraz onunla konuştum ama sonra biraz hava almak için yürüyüşe çıktım. Kendimi patlayacak gibi hissediyordum. Cidden patlamak istiyorum! Geçti mi peki? Hayır geçmedi tabii. Akşam kızım elime boş su şişesini vermişti doldurmam için; kocama "Bunu alıp birinin kafasında patlatmak istiyorum," dedim. Kocam "Şiddet çözüm değildir" dedi. Değil de, benim içimdeki şiddeti uyandıranlar utansın! Ben böyle bir insan değilim, şiddet yanlısı filan değilim. Ama cidden insanın sabrının bir sınırı var. Karşındaki tüm akıl mantık izanı ısrarla ve ısrarla inkar ediyorsa, ki İş Bankası yaa bu, İş Bankası. Ve de en üst düzey yönetici, kapıcı değil bunu bana söyleyen! Elbette kimsenin kafasında şişe kıracak değilim, ama cidden isterdim ki İş Bankası binasından insanları uzaklaştırsınlar, elime de taşlar versinler, fırlatıp fırlatıp tüm camlarını kırayım. Çoook iyi gelirdi içime, çok iyi gelirdi. Tabii asıl burada elim kolum bağlı ya, resmen Türkiye'ye gitmeliyim şimdi onlara dava açmak için, onlardaki hesaplarımı kapatmak için. Nefret ediyorum bu çaresizlik duygusundan. Ve de insanların/kurumların, bu kadar göz göre göre bariz şeyleri inkar etmelerinden. Hayır bir de sırf İş Bankası değil ki. Diğer bankalardan tutun, komşulardan ailemden tutun, neredeyse herkes böyle. Çıldırmış bir dünyada yaşıyorum resmen. Yok, gerçek olamaz bu dünya. Hayır bir de hep düşünüyorum, ben bilinçli bir insanım, geniş bir perspektifim var olaylara bakarken. Ben ki, benim ve ailemin varlığına hiçbir şekilde tehdit oluşturmayan bir konuda bu kadar tırlatıyor ve şiddet duygum kabarıyorsa ailesi, yaşamsal ihtiyaçları tehdit edilen, sömürülen insanlar ne yapsın? Onlara hak vermemek mümkün mü? Mümkün mü? Dedim ya, bu olaylara şahit oldukça sadece dünyanın haline acıyorum. Teoman seni çok anıyorum. Bir tren camından dünyayı gördüm, haline üzüldüm.... Herkesin para için, küçük çıkarlar için yaptığı çirkeflikleri görmek içimi acıtıyor insanlık adına. Öyle çok acıtıyor ki. Kalbim sızlıyor. Ve de not düşüyorum buraya: Eğer bir gün gerçekten kanser olursam, eğer bir gün gerçekten tırlatıp tımarhaneyi boylayacak olursam, eğer bir gün ciddi ağır depresyona girersem, tüm bunlardan ve kızım başta olmak üzere ailemin çekeceği tüm sıkıntılardan siz de büyük sorumlu olacaksınız. Vicdanınız sızlasın. Artı, sizin yüzünüzden ciddi uykularım kaçtı. Başka hiçbir iş yapamaz olmamın dışında, kızımı okula ben götürüp getiriyorum. Eğer uykusuzluğum yüzünden dikkatsizlik yapıp bir kaza yapacak olursam ve bana veya daha önemlisi kızıma en ufak bir şey olacak olursa vebali boynunuza. Vebali boynunuza! Artık cidden başka ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum size... PS: Büyük kuruluşların yüzsüzlüklerinin, nasıl müşterilerden çok ç/alıp kampanya adı altında göstermelik geri verdiklerinin örneği için bakınız Taktik: El Altından Çok Çal, Çaldığının Bir Kısmını Flaşlar Altında Geri Ver PPS: İş Bankası ile tüm yazışmalarımızın dökümü, konuşmalarımızın özeti ve benim olayın gelişimi sırasında düşündüklerim aşağıdaki dokümandadır: ![]()
PPPS: Kusura bakmayın, onlar da bakmasınlar, bu dangalak TBB Hakem Heyeti Kararını da aynen ekliyorum ibretlik olsun diye! Dediğim gibi başvurumun özeti kısacık, İş Bankasının savunmasının özeti upuzun. Onu bırakın, ne başvurumun özetinde ne de "Kararın Gerekçesi ve Hukuki Dayanak" kısmında İş Bankasının yaptığının kanuna, kurallara ve sözleşmemize aykırılığına dair bir tek kelime yok! Ayıp ötesi yaa, cidden ayıp ötesi! ![]()
PPPPS: Oturup dava dilekçesini yazarken daha da vahim bir şeyin farkına vardım. THY ve İş Bankasının, yapılan KANUNSUZLUĞU, bile bile nasıl devam ettirdiklerinin! Onu da anlatayım: TBB kararından öğrendim ki THY 27 Mart 2019 tarihinden itibaren Türk kartlarıyla dövizle yapılan işlemlerin TL yansıyacağına dair bilgilendirme mesajı yayınlamaya başlamış. Oysa İş Bankası 26 Haziran 2018 tarihli mesajında “ilgili internet sitelerinden işlem yapılırken işlem tutarının TL olarak yansıyacağına dair bir uyarı metni gösterilebilmesi konusu üye işyerleriyle paylaşılmıştır” demişti. Aradaki koskoca zaman dilimine dikkatinizi çekerim! 9 ay. 9 ay boyunca THY hiç mi hiç oralı bile olmamış kanunsuz işlem yapılmasına. Çünkü öyle bir tavsiye etmişler, kimse baskı yapmamış. Ne zaman göstermeye başlamışlar bu bilgiyi? Ancak ben durumun kanunsuzluğuna ayıp İş Bankasına ikinci bir defa itiraz etmeye kalktığımda. Ancak o zaman ciddiye almışlar bu kanunsuz yaptıkları işlemi. Nitekim İş Bankası bana aynı standart cevabı 6 Mart 2019 tarihinde de tekrarlamış. “Bu konuda, Türk Hava Yolları ile iletişime geçilmiş olup, döviz üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin Türk Lirası olarak borç kaydedileceği bilgisinin web sayfalarına eklenmesi ile ilgili talepte bulunulmuştur.” Ben de 8 Mart'ta demişim ki “Türk Hava Yollarına sayfalarına bu bilgiyi eklemeleri tavsiyeniz iyi olmuş tabii ama herhangi bir zorunluluk veya kendilerine bir zararı/yararı olmayacaksa kurumların sorumluluk almalarını beklemek maalesef tecrübeyle sabit ki mucize beklemek oluyor.” Ne kadar haklı olduğum gayet açık. Ama tabii gönül isterdi ki haklı olmayayım da kurumlar adam gibi düzgün çalışsınlar! THY ancak ve ancak 9 ay sonra bu bilgiyi paylaşmaya başlamış! Koskoca THY, müşterilerini ilgilendiren önemli bir konuda dokuz ay boyunca hiçbir şey yapmamış. 27 Mart tarihinde yapması da benim tekrardan itirazım ve İş Bankasının bana söylediğinin kanunsuz olduğunu fark ettiğimi anladıkları için baskısı sonucu olmuş belli ki. Yoksa yine oralı olacakları yokmuş. Buradan anlaşılmaktadır ki THY ve onun suç ortağı İş Bankası, olayın kanunsuzluğu bilgileri dahilindeyken, 9 ay boyunca hiçbir önlem almadan, uyarıya dahi gerek görmeden kanunsuz işlem yapmaya aynı şekilde devam etmişler! Aslına bakarsanız, DAHA DA VAHİMİ, 9 AYDAN SONRA BİLE KANUNSUZ İŞLEM YAPMAYA DEVAM ETMİŞLER! Oraya TL cinsinden tahsil edileceği uyarısını koymak yapılan işlemi kanuni hale getirmiyor çünkü. THY'nin programını güncelleyerek Türk kredi kart numarası girildiğinde dövizle işleme izin vermeyip rakamı TL'ye çevirmesi, bunun kurum ile tüketici arasında TL cinsinden KARARLAŞTIRILMASI gerekiyordu. Bir kredi kartının hangi ülkeye ait olduğu girilen numaralardan kolayca tespit edilebiliyor. THY'nin bunu en başta, söz konusu Türk Parasının Kıymetini Koruma kanunu çıktığı anda yapması gerekiyordu. (Yukarıda görüleceği üzere aynı dönemde uçak bileti satın aldığım Pegasus bunu gayet güzel yapmış ve kartıma taksit de uygulamış. Pegasus'un yapabildiği bir şeyi bayrak taşıyıcı Türk Hava Yollarının yap(a)maması kabul edilir bir şey değildir.) Hadi THY o zaman yapmadı atladı diyelim, ben onları durumdan haberdar ettiğim anda bana özel teşekkür ederek yapmaları gerekiyordu. Artı, yine işin daha da vahim tarafı, 15 Mayıs 2019 tarihli telefonda Bora Beyin belirttiği üzere üst düzey bir THY yetkilisi bunun bir program açığı olduğunu kabul etmiş, ancak hiçbir şekilde sorumluluk alarak durumu düzeltme, hatalarını telafi etme yoluna gitmemiş, KANUNSUZLUĞU AYNEN DEVAM ETTİRMİŞTİR! PES diyorum, artık daha başka bir şey diyemiyorum. Hamiş: Size de, eğer buraya kadar okuyabilmiş ve anlamışsanız koskoca bir TEŞEKKÜR EDİYORUM. Hatta bunu arkadaşlarınızla, sosyal medyada paylaşırsanız kocaman bir öpücük de vereceğim ;) Şaka bir yana, bu koskoca kurumların hegemonyasına bir dur demek lazım. Önemsiz deyip geçmeyin, çok önemli bir konu bu. Eğer geçiyorsanız da adalet, hak hukuk gibi sözcükleri hiç ağzınıza dahi almayın; kanunları da yok sayıverin gitsin. Daha doğrusu, yok sayıverelim gitsin. Büyük şirketler böyle yok sayabiliyorsa en azından bizim için de yok sayılsın, devlet kanunsuz iş yaptık diye peşimizden gel(e)mesin. Hepimiz orman kanunları ile yaşadığımızı bilelim ve ayağımızı ona göre denk alalım.
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
|