Veya Çorba Soğuk... Sanırım ben cidden, yine bir dünya gezgini ve yeterince üçüncü dünya ülkesi görmüş biri olarak Batılı insanlardaki bu korona korkusunu pek hoş görmüyorum. Yani, elbet kimse ölmek istemiyor, soyumuzun devamını getirmek, hayatımızı korumak en temel içgüdümüz. Ama gitmek istenilen uç, kendilerinin korunması için yapılması beklenenler beni rahatsız ediyor. Sık anlattığım bir anekdot vardır. Maalesef orijinini hatırlamıyorum, bir savaş muhabirinden dinlemiştim. “Habere gidiyorsun, orada ölümü, sakatlığı, hastalığı, yokluğu görüyorsun. Tüm bunlara şahit olduktan sonra eve geliyorsun, akşam yemekte çocuğun 'Bu çorba soğuk' diye şikayet ediyor.” Elbette insan o anda ne hissedeceğini bilemiyor. Yani elbet çocuk da haklı kendine göre ama... Ama yani... İşte bu “Aman da bu devlet şöyle yaptı böyle yaptı” diye eleştirenleri “Çorba soğuk” demesi gibi görüyorum. Endişelerinizi dertlerinizi küçümsüyorum. İstiyorum ki dünyada insanların halinden haberdar olun biraz. İstiyorum ki biraz başkalarını da düşünün. Bu serzeniş geçim derdi olan, günlük sorunları olan insanlar için değildir. Belli bir refah seviyesinin üstünde rahat bir yaşamı varken başkalarını pek düşünmeyen, sonra iş kendisine en ufak tehdit geldiğinde feryat eden ve taleplerde bulunanlaradır. (Yazı fotolardan sonra devam ediyor...) Aslında bunlar "exclusive" değil. Yani insan hem kendini, hem başkalarını düşünebilir. Ama nedense ben çoğunlukta büyük bir benmerkezcilik ve başkalarının acılarına aldırmama görüyorum. Herkes önce kendini düşünüyor diyeceğim ama o da değil. Herkes önce kendini düşünecek elbette. Beni rahatsız eden sadece Türkiye'nin hali, sadece İtalya'nın hali, sadece Amerikalılar, sadece tanımladıkları sınırlı bir "Biz". Ben istiyorum ki insanlar geniş bir perspektiften baksınlar, kendilerini, yaşamlarını dünya içinde doğru yere oturtsunlar. Ama belki de ben yanlış düşünüyorumdur, belki de onlar kendi evlerinin önünü süpürmeye çalışıyorlardır .:yöneticileri eleştirerek:. ülkelerini düzeltme çabasındalardır. Yine de, ben öyle görmüyorum. Benim görüşüm dünya düzeninin, gerek politik gerek ekonomik gerek sosyo-kültürel açılardan bozuk olduğu ve bunun değişmesi gerektiği. Ümidim odur ki korona buna bir vesile olsun. Ne yazık ki görünen pek parlak değil. Çoğunluk halen eski paradigmalarda. Toplumsal Çöküntü ve At Gözlüklülük Ben karaya vuran deniz yıldızlarını teker teker denize geri fırlatmaya inanmıyorum, ben deniz yıldızlarının karaya vurmasını engelleyecek bir yol bulunmasına inanıyorum. Toptan, köklü çözümler gerektiğine inanıyorum. Bir Anarşistin Koronaya Bakışı Sokağa Çıkma Yasağı ve Ekmek
Tarafgirlik mi Sağduyu mu? Hangisi Kazanacak? Minyon Şehir Bir Anarşistin Koronaya Bakışı Güvenlik Bir Histir Hamiş: Yazılarımı paylaşarak veya finansal olarak bana destek olabilirsiniz. Patreon Hani ne yapayım ben de biraz yeni dünyaya uyayım dedim...
0 Comments
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
|